Grup Şirketler Başkanı'nın Mesajı

Değerli Paydaşlarımız,

Dünyanın önce pandemi ve ardından Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle bir türbülanstan geçtiği günümüzde, ekonomik ve siyasi gündem kadar sürdürülebilirlik gündemi de önceliğini koruyor. Bu dönemde ortaya çıkan yüksek enflasyon, tedarik zincirlerindeki bozulmalar, enerji darboğazı, küresel ticarette yavaşlama ve durgunluk gibi küresel sorunlara ek olarak son yıllarda giderek artan aşırı iklim olayları da dünyamızı tehdit ediyor. Her yıl yüz milyonlarca kişiyi etkileyen, can kayıplarına ve büyük ekonomik zararlara yol açan çoğu iklim kaynaklı afetler, yoksulluk, sosyal adaletsizlik, su ve gıda krizi, bulaşıcı hastalıklar, mülteci sorunu ve çatışmaların artması gibi kitleleri etkileyen birçok sorunu da beraberinde getiriyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 Küresel Risk Raporu’nda da bu gibi sorunlar öne çıkıyor. Raporda bir kez daha uyarıldığı gibi, insanlık olarak iklim değişikliğinin hafifletilmesi ve iklim adaptasyonu konusunda daha etkin bir şekilde iş birliği yapmaya başlamadığımız takdirde, durum önümüzdeki 10 yıl boyunca sürekli kötüleşmeye devam edecek. İklim değişikliğinin azaltılmaması ve buna uyum sağlanamaması (emisyon, su tüketimi, kirlilik, plastik vb. azaltım konularında başarısızlık), doğal afetler, biyolojik çeşitlilik kaybı ve çevresel kötüleşme, en önemli 10 riskten beşini temsil ediyor. Biyoçeşitlilik kaybı ise önümüzdeki 10 yılda en hızlı kötüleşen küresel risklerden biri olarak görülüyor.

Tekfen Holding olarak, ana iş kollarımızın ekonomik ve siyasi konjonktürün yanı sıra iklimsel olaylar gibi kontrolümüz dışındaki faktörlerden etkilenmesi bizim de risklerimizin artmasına yol açıyor. Ayrıca dünyadaki mega yönelimler, bizi faaliyetlerimizi sürekli gözden geçirmeye ve yeni şartlara uyum sağlayacak çevik adımlar atmaya yöneltiyor. İki ana sektörümüz olan taahhüt ve tarımsal sanayi alanında yaşanan değişimleri yakından takip ederek hem mevcut işlerimizin sürdürülebilir bir şekilde devamlılığını sağlıyor hem de yenilenebilir enerji başta olmak üzere sürdürülebilir alanlardaki yeni yatırım fırsatlarını değerlendiriyoruz.

Grubumuzun sürdürülebilirlik stratejisinin çatısını oluşturan “Geleceğin Temelinde” teması, yürüttüğümüz faaliyetlerin insan yaşamına olumlu etkilerini ve refaha ulaşmasındaki etkisini temsil ediyor. Ancak toplumların refaha ulaşmasında bu olumlu etkiyi yaparken, ekolojik sistem üzerindeki etkilerimizi de en aza indirmemiz bir zorunluluk. Grup Şirketlerimizin tüm faaliyetlerinin karbonsuzlaşma hedefine uygun hale getirilmesi amacıyla yürüttüğümüz çalışmalara 2021 yılında oluşturduğumuz “Tekfen Net Sıfır Yol Haritası” rehberlik ediyor. 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşma hedefiyle başlattığımız çalışmalara 2022 yılında hız verdik. Bu konu, özellikle “Sınırda Karbon Düzenlemesi”nden etkilenen sektörler arasında yer alan Toros Tarım’ın geleceği adına büyük önem taşıyor. Toros Tarım’ın tüm tesis ve tüm faaliyetlerinde karbon emisyonunu azaltacak önlem ve yatırımları hayata geçiriyoruz. Şirketin en büyük salım kaynağı olan Mersin İşletmesi’ndeki Nitrik Asit Üretim Tesisi’ne kurmakta olduğumuz yeni filtreleme sistemi sayesinde, iklim değişikliği açısından önemli rol oynayan N2O (nitröz oksit) emisyonlarını %80-85 seviyesinde azaltmamız mümkün olacak.

Net sıfır emisyonlu bir ekonomi için ulaşım sektöründeki emisyonları azaltmak da hayati öneme sahip. Sürdürülebilir biyoyakıtlar, düşük emisyonlu hidrojen ve türevleri, kara, deniz ve hava taşımacılığından kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasında öne çıkan yakıt alternatiflerini oluşturuyor. Tekfen Mühendislik’in de ortakları arasında yer aldığı, Avrupa Komisyonu’nun Horizon Europe programı kapsamında desteklenen ESCALATE projesi, ağır yük taşıtlarında hidrojen yakıtı ile sıfır emisyon değerine ulaşılmasını hedefliyor. Projedeki mobil hidrojen dolum istasyonunun projelendirilmesi, kurulması, işletilmesi ve hidrojen dolum standardının hazırlanması görevleri Tekfen Mühendislik tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca, İtalyan Barilla’nın, üretimdeki karbon ayak izini azaltmak için 7 ülkeden 11 firmanın iş birliğiyle başlattığı AB destekli HiFlex Projesi’ndeki güneş sahasının tüm mühendislik çalışmaları da Tekfen Mühendislik tarafından yürütülüyor.

Grubumuz, sürdürülebilirliğin önemli bir bileşeni olan yeni teknolojiler ve inovasyon alanında da yatırım ve çalışmalarına geçtiğimiz yıl da kesintisiz bir şekilde devam etti. Toros Tarım ve Tekfen Tarım bünyesinde faaliyet gösteren Ar-Ge Merkezlerimiz, hem gübre hem de tohum ve fide alanında yaptıkları çalışmalarla sürdürülebilir tarıma destek vermeyi sürdürdü. Tekfen Ventures, 2022 yılında, bazı kritik hastalıkların tedavi süreçlerinde hücre ve gen terapisini kullanmayı amaçlayan yeni biyoteknoloji girişimi Laverock ile portföyünü çeşitlendirdi. Yine yıl içinde, Tekfen Ventures’ın temassız tünel açma teknolojisi geliştiren yatırımı Petra şirketi ile Tekfen Taahhüt Grubu arasında oluşan iş birliği, inovatif çözüm ve teknolojilerin faaliyet alanlarımıza ne gibi açılımlar sağlayabileceğini açık bir şekilde gösterdi. Tekfen Ventures’ın diğer yatırımlarından Phospolutions ile Toros Tarım arasında yürütülen saha deneme çalışmaları ve Tropic Biosciences ile Agripark Ar-Ge Merkezimiz arasındaki muz fidanlarına yönelik iş birliği de verimli bir şekilde devam ediyor. Grubumuz, Tekfen Ventures yoluyla, bu gibi değer yaratan sinerjileri başka alanlarda da geliştirmeyi hedefliyor.

Sürdürülebilir bir toplum ve yerel kalkınma için, kadının çalışma hayatına aktif katılımını destekliyoruz. Tarımda eğitimli ve bilinçli kadın çiftçi nüfusunun artışını sağlayarak, kadının sosyal ve ekonomik açıdan güçlendirilmesini amaçlayan “Kadın Çiftçi Kredisi” projesini bu açıdan değerli bir girişim olarak görüyoruz. Tekfen Vakfı, Toros Tarım ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) tarafından hayata geçirilen proje, tarımda çalışma isteği olup kendi girişimini kuracak maddi imkânı olmayan kadın girişimcilerin iş sahibi olmalarını teşvik ediyor. Bu kapsamda kadın çiftçilere mikro kredi yoluyla maddi destek sağlanırken, Toros Tarım da kadın çiftçilerin eğitilmesinde saha uygulama ortağı olarak önemli bir rol üstleniyor. Projenin ilk yılında yapılan sosyal etki analizinde, Kadın Çiftçi Kredisi’ne yapılan her 1 TL'lik yatırım 6,60 TL değerinde sosyal fayda yarattığını gördük. Bu değerli projemizin, Sürdürülebilir İş Ödülleri 2022’nin “İş birliği: STK-Kurum” kategorisinde tek finalist olarak ödüle layık görülmesini de mutlulukla karşıladık.

Kaynakların verimli kullanılması, sürdürülebilir bir geleceğin en önemli yapı taşlarından birini oluşturuyor. Tekfen olarak, her alanda kaynak tüketimini azaltırken verimliliği artırmak amacıyla iş süreçlerimizi sürekli gözden geçiriyoruz. Net sıfır hedefine ulaşmak için Kapsam 1 ve Kapsam 2 yatırımları ile dijital dönüşüm, müşteri deneyimi ve Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dijital dönüşüm ve inovasyonu iş süreçlerimize entegre ederken, faaliyetlerimizi yeni teknolojilerle besleyecek girişimlere de kaynak ayırıyoruz. Yeni beş yıllık stratejik planımıza göre karbonsuzlaştırma, yeşil enerji, yeşil hidrojen, yeşil amonyak ve karbon yakalama, stoklama ve kullanma konuları Grubumuzun üçüncü büyüme aksını oluşturacak. Bu alanda faaliyet göstermek üzere kuracağımız “Tekfen Yenilenebilir Enerji Çözümleri Şirketi” yoluyla, çeşitli iş birliği fırsatlarını da iş modelimize dahil etmeyi planlıyoruz.

Tekfen olarak, daha yaşanır bir dünya ve daha iyi bir gelecek adına çıktığımız bu yolda kararlı bir şekilde ilerlemeyi sürdüreceğiz. Hedeflerimize ulaşmak için paydaşlarımızın vereceği destek, her zaman olduğu gibi en önemli gücümüz ve motivasyon kaynağımız olacak.

Saygılarımla,

Hakan Göral

Grup Şirketler Başkanı