3
STRATEJİK ALANLAR
Tekfen Grubu’nun gelecekte de varlığını devam ettirmesi için odaklandığı başlıca konular, Sürdürülebilirlik Stratejisi içinde “Stratejik Alanlar” olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda belirlenen üç ana başlık “İklim Krizi”, “İnovasyon” ve “Çalışanlar ve Toplum”, aynı zamanda küresel çaptaki sürdürülebilirlik gündeminin temel konularıdır.
İklim Krizi
Dünya üzerindeki tüm canlıları tehdit eden ve etkileri her yıl daha şiddetli hissedilen iklim krizi nedeniyle kuraklık, seller ve şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının yanı sıra sosyal ve ekonomik riskler de katlanarak artmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 Küresel Risk Raporu’nda önümüzdeki 10 yıllık süreçte en büyük küresel riskler iklim değişikliği ile mücadelede yetersiz kalınması, iklim değişikliğine uyum sağlamada (emisyon, su tüketimi, kirlilik, plastik, vb. azaltımı) başarısızlık, aşırı hava olayları, biyoçeşitlilik kaybı ve doğal kaynakların tükenmesi şeklinde sıralanmaktadır.
Global ölçekte ciddi etkilere neden olması beklenen bu risklerin ülkemizdeki yansımalarına dair Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından hazırlanan Türkiye 2022 Yılı İklim Değerlendirmesi Raporu’na göre 2022 yılı, tüm zamanların en çok aşırı hava olayı (aşırı sıcaklık, şiddetli yağışlar, fırtınalar, kasırgalar, sel, kuraklık ve buzulların erimesi) görülen yılı olmuştur.
İklim krizi ile mücadelede, bilimsel temellere dayanan planlamalara ve yol haritalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Küresel Risk Raporu’nda da belirtildiği gibi azaltım stratejilerindeki başarısızlık önümüzdeki 10 yılın en büyük ikinci riski olarak gözükmektedir. Bunun önlenmesinde kurumlara büyük bir rol düşmektedir.
Net Sıfır Ekonomi
Net sıfır emisyon, iklim değişikliği ile mücadelede 2050 yılına kadar ulaşılması amaçlanan küresel bir hedeftir. Paris Anlaşması’na göre küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi dönemlere kıyasla 1,5 derece ile sınırlayabilmek için en geç 2050 yılına kadar net sıfır ekonomiye geçilmesi gereklidir. Bunun için ulaşılması gereken küresel karbonsuzlaşma, sistemsel düzeyde ekonomik ve sosyal düzenlemelerin yapılmasına ve sektörlerin, kurumların ve iş modellerinin dönüşümü için net sıfır ekonomiyi destekleyen ekonomik teşvik ve yaptırımların gerçekleşmesine bağlıdır.
İklim krizine karşı yeni bir ekonomik büyüme stratejisi sunan Yeşil Mutabakat, Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar iklim nötr olmasını hedefleyen bir plan olup, sıfır karbonlu ekonomiye geçiş için önemli bir fırsat oluşturmaktadır.
Paris Anlaşması’nın imzacıları arasında yer alan Türkiye, Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesine uygun olarak sera gazı emisyonu azaltım hedeflerini içeren Ulusal Katkı Beyanı’nı (Nationally Determined Contribution/NDC) güncelleyerek 2023’te Birleşmiş Milletler (BM) Sekretaryası’na sunmuştur.
Net sıfır ekonomisine geçiş aşamasındaki şirketlerin karşılaştıkları riskleri kapsamlı ve bütünsel bir yönetim modeli ile fırsatlara dönüştürebildiği görülmektedir. Net sıfıra geçiş sayesinde kurumlara avantaj kazandıracak başlıca üç fırsat alanı bulunmaktadır:
1- Ar-Ge ve inovasyon projelerinde hızlı hareket edilerek yaratılan daha uygun maliyetli ve verimli karbonsuzlaşma süreç ve ürünleri,
2- Yüksek emisyonlu ürünler ve süreçler yerine, yeni nesil tüketici ve pazarların taleplerine uygun düşük emisyonlu ürün ve süreçlerin tasarlanması, böylece dünyadaki emisyon regülasyonları nedeniyle pazar kaybı yaşanmaması,
3- İlk iki kategorideki karbonsuzlaşmayı destekleyecek yeni iş alanları. (Six Characteristics Define the Net-zero Transition - McKinsey)
Tekfen Holding, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak, 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşma hedefiyle yaptığı çalışmalara hız vermiştir.
Yönetim Yapısı
Tekfen Holding’de iklimle ilgili konulardaki sorumluluk en üst yönetim kademesi olan Yönetim Kurulu’ndan başlamaktadır. Yönetim Kurulu’nun iklim konusundaki görev ve sorumluluklarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olmak üzere Şirket bünyesinde komiteler oluşturulmuştur. “Riskin Erken Saptanması Komitesi” ve “Kurumsal Yönetim Komitesi” Yönetim Kurulu’na iklimle ilgili konularda destek olmaktadır. Yönetim Kurulu ve bu iki komitenin iklimle ilgili sorumlulukları arasında stratejiler geliştirmek ve iklimle ilgili risk ve fırsatların yönetimini denetlemek yer almaktadır.
Risk yönetimi haricindeki iklimle ilgili tüm konular Kurumsal Yönetim Komitesi tarafından takip edilmektedir. Kurumsal Yönetim Komitesi altında, Tekfen Holding Grup Şirketler Başkanı’nın başkanlık ettiği Sürdürülebilirlik Komitesi yer almaktadır. İklim ve sürdürülebilirlik ile ilgili konuların bütünsel bir şekilde yönetiminden sorumlu olan Sürdürülebilirlik Komitesi, “Geleceğin Temelinde” vizyonunun ana alanlarından biri olan iklim krizi konusunda gerekli strateji, yol haritası, hedef, politika ve raporlamaların oluşturulmasından, Holding öncelikleri doğrultusunda sürdürülebilirliğin iş süreçlerine entegrasyonundan ve bu çalışmalara Grup Şirketlerinin aktif katılımının sağlanmasından sorumludur.
Kurumsal Yönetim Komitesi ve Yönetim Kurulu, aynı zamanda Sürdürülebilirlik Komitesi’nin başkanı olan Tekfen Holding Grup Şirketler Başkanı tarafından riskler, fırsatlar, senaryolar ve atılabilecek adımlar konusunda bilgilendirilir.
İklim Riskleri ve Fırsatları
Tekfen Holding’in iklim krizi yönetiminin başlıca odak noktalarını, Kapsam 1 ve 2 salımlarının en yüksek olduğu gübre sektörünü içeren kimya sanayi faaliyetleri ile petrol ve doğal gaz sektörlerini de kapsayan taahhüt faaliyetleri oluşturmaktadır. Tekfen Holding’in cirosunda en büyük paya sahip olan Mühendislik ve Taahhüt Grubu ile Kimya Grubu iklim değişikliğinin etkilerine açık sektörler olup, iklim krizi her iki faaliyet alanı için de önemli bir risk oluşturmaktadır.
Avrupa Birliği’nin iklim nötr olma planı kapsamında hazırlanan “Sınırda Karbon Düzenlemesi”, AB’ye ihraç edilen ürünler için üretim sürecinde salınan sera gazının ton başına vergilendirilmesini kapsamaktadır. Özellikle 1 Ekim 2023 tarihinde yürürlüğe girecek olan "Sınırda Karbon Düzenlemesi" ile birlikte çelik, çimento, gübre gibi karbon yoğun sektörlerde yasal ve politika risklerinin artması beklenmektedir.
İlk etapta çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, hidrojen ve elektrik gibi karbon yoğun ve karbon kaçağı ihtimali yüksek ürünler için devreye alınacak “Sınırda Karbon Düzenlemesi”nin, tamamen devreye alındığında AB Emisyon Ticaret Sistemi içerisindeki emisyonların %50’sini kapsaması hedeflenmektedir. (Carbon Border Adjustment Mechanism - European Commission)
Bu doğrultuda, yerel sektördeki pazar payı itibarıyla en büyük gübre üreticisi olan Toros Tarım’ın, özellikle AB ile ticari ilişkileri bakımından “Sınırda Karbon Düzenlemesi”nden direkt olarak etkilenmesi beklenmektedir. Toros Tarım’ın bu düzenlemeye karşı direncini artırmak ve Grup genelinde riskleri en aza indirgeyerek fırsata dönüştürmek için gerekli çalışma, araştırma ve yatırımlar yapılmakta, yeni şartlara uygun plan ve stratejiler oluşturulmaktadır.
Tekfen Holding genelinde risklerin takibi ve yönetimi için çalışan Riskin Erken Saptanması Komitesi, iki ayda bir Grup Şirketlerinin CEO’su, Risk Direktörü, Başkan Yardımcıları ve Risk Yöneticilerinin de katılımıyla toplanmaktadır. Komite'de Şirketin varlığını, gelişmesini ve devamını tehdit edebilecek riskler (iklim kaynaklı riskler dahil olmak üzere) tespit edilmekte, bunları gidermek için gerekli önlemler belirlenmekte ve riski yönetmek üzere harekete geçilmektedir. Grup Şirketleri, risklerin izlenmesi için periyodik raporlar hazırlamaktadır. Riskin Erken Saptanması Komitesi, bu raporları iki ayda bir gözden geçirmekte ve önemli riskleri, kendi yorumlarını ve değerlendirmelerini Yönetim Kurulu’na iletmektedir.
Tekfen Holding, iklim ve su kaynaklı risk ve fırsatları belirlemekte ve bunları iş stratejilerine entegre etmektedir. Tekfen’in belirlediği başlıca iklim riskleri aşağıda listelenmiştir.
Politika riski
- "Sınırda Karbon Düzenlemesi" nedeniyle AB’ye ihraç edilen ürünlerimiz için sınırda ödenecek olan karbon vergisi kârlılığın azalmasına yol açabilir.
- Yeşil Mutabakat ile birlikte AB üyesi ülkelerde kimyasal gübre tüketiminin %20 azalması beklenmektedir. Bu durum, kimyasal gübre ihracatımızın azalmasına yol açabilir.
- Türkiye’de yakın gelecekte uygulanması beklenen Emisyon Ticaret Sistemi ile birlikte operasyonel maliyetlerimizde artış olması beklenmektedir.
Pazar riski
Fosil yakıtların enerji içindeki payının giderek azalmasıyla birlikte fosil yakıtlara yönelik yeni yatırımların da gelecek dönemde azalma eğilimine girmesi beklenmektedir. Bu durum, projelerinin önemli bir bölümü petrol ve gaz endüstrilerine yönelik olan Mühendislik ve Taahhüt Grubu Şirketlerimiz için önemli bir risk oluşturmaktadır.
Teknoloji riski
Emisyon yoğun bir sektörde faaliyet gösteren Toros Tarım için üretimde düşük karbonlu teknolojiler önemli bir etki alanıdır.
İtibar riski
İklim değişikliği ile mücadeleye yönelik uluslararası girişimler ile yerel topluluk ve STK’ların artan talepleri, Tekfen’in petrol ve doğal gaz sektöründeki taahhüt faaliyetleri ile yüksek N2O’ya sebep olan gübre üretimine yönelik paydaş baskısının artmasına yol açabilir.
Fiziksel riskler
İklim krizinin en çok etkilediği sektörlerden biri de tarım sektörüdür. Fırtına, sel, dolu ve sıcak hava dalgası gibi artan aşırı iklim olayları tarım arazilerinin daralmasına ve toprak kalitesinin bozulmasına yol açmakta, bu da gübre kullanımını ve alım gücü düşen çiftçilerin gübreye erişimini azaltmaktadır. Gübre kullanımındaki düşüş tarımsal üretim verimliliğini ve çiftçinin ekonomik koşullarını olumsuz etkilemekte, ayrıca gıda güvenliği için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Gübre tüketiminin azalması Toros Tarım için bir risk oluştururken, iklim değişikliği ile birlikte yağış rejiminin değişmesi ve aşırı hava olaylarının sıklığının artması, doğrudan bitkisel üretim yapan Tekfen Tarım’ın faaliyetlerini de olumsuz etkileme olasılığı taşımaktadır.
Tekfen Grup Şirketleri, iklim risklerini yönetmek ve fırsatları yakalamak üzere farklı adımlar atmaktadır.
Mühendislik ve Taahhüt Grubu
Tekfen Mühendislik bünyesinde, şirketin çevre teknolojilerinin tasarımı konusundaki yetkinliklerini geliştirmeye yönelik bir çalışma grubu kurulmuştur. Bu grup geleneksel ve yeni nesil çevre teknolojilerini araştırarak, Mühendislik ve Taahhüt Grubu için hedef pazarları belirlemiştir. Yürütülen çalışmaların içeriği temel olarak aşağıdaki konu başlıkları kapsamında ele alınmakta ve ilgili proje ve iletişim kanallarıyla desteklenmektedir:
- Geleneksel Çevre Teknolojileri: Su arıtımı, endüstriyel ve evsel atık su arıtımı, hava kirliliği ve kontrolü, sülfür geri kazanımı ve baca gazı iyileştirme, katı atık yönetimi.
- Temiz Enerji ve Üretim Teknolojileri: Atıktan enerji (geleneksel biyogaz) üretimi, atıktan biyoyakıt/biyokimyasal üretimi (gazlaştırma prosesi), plastik geri dönüşümü (kimyasal geri dönüşüm), güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, hidrojen ve yakıt hücreleri, 2G biyokütleden biyoyakıt/biyokimyasal üretimi, karbon yakalama, depolama ve yeniden kullanma.
- Çevresel Altyapı: Su temini ve dağıtımı, atık suların uzaklaştırılması, sürdürülebilir ulaşım.
Fosil yakıtların enerji içindeki payının giderek azalmasıyla birlikte, fosil yakıtlara yönelik yeni yatırımların gelecek dönemde azalma eğilimine girmesi Taahhüt Grubu için bir pazar riski oluşturmaktadır. Grup, bu riske karşı yetkinlikleri paralelinde teklif portföyünü çeşitlendirmekte ve faaliyet alanlarını genişletmektedir.
Toros Tarım
Toros Tarım’da yönetilmesi gereken başlıca riskler arasında yer alan “Sınırda Karbon Düzenlemesi” ve “Emisyon Ticaret Sistemi” için erken hazırlık ve adaptasyon çalışmalarına 2022 yılında da devam edilmiştir. Toros Tarım, Karbon Net Sıfır Yol Haritası projesini başlatmıştır. Toros Tarım tesislerinde sera gazı emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunan proje ve yatırımların doğrulanması ve buna bağlı olarak karbon sertifikalarının (karbon kredilerinin) temini konularında ilerleme kaydedilmiştir.
Toros Tarım için bir diğer önemli risk, Avrupa Yeşil Mutabakatı 2030 Tarladan Sofraya ve Biyoçeşitlilik Stratejisi kapsamında kimyasal gübre kullanımının azaltılması hedefi ve bunun pazar üzerindeki daraltıcı etkisidir. Bu bağlamda, değişen pazar koşullarının getirdiği riskleri ve fırsatları yönetmek üzere özel gübreler üzerindeki çalışmalar sürmektedir. Şirket, ürün portföyünü genişleterek, satış hacminin bir kısmını organomineral, mikrobiyal, inhibitör ve biostimulant gübrelerden elde etmeyi planlamaktadır. Organik gübre içeriklerinin AB sertifikalandırma süreci tamamlanmıştır. Ayrıca, döngüsel ekonominin başarılı birer örneği olan Gönen Yenilenebilir Enerji ve Meram Yenilenebilir Enerji tesislerindeki yatırımları da Toros Tarım’ın organik gübre pazarındaki payını artırmaktadır.
Tekfen Tarım
Tekfen Tarım, tohum ıslah projeleri ile yeni iklim koşullarına ve kuraklığa dayanıklı tohumlar üzerinde çalışmaktadır.
Grup Şirketlerinin tüm sabit tesislerinde enerji etütleri yaptırılmakta ve enerji verimliliği projeleri belirlenerek hayata geçirilmektedir. Tekfen Grubu, gayrimenkul geliştirme ve tesis yönetimi faaliyetlerinde de enerji verimliliği yüksek, sürdürülebilir binalar ve altyapı hizmetleri ile “Geleceğin Temelinde” vizyonuna katkı sağlamaktadır.
İklim riskleri ve yönetimiyle ilgili ayrıntılı bilgiye Karbon Saydamlık Projesi (CDP) raporundan ulaşılabilir.
2017 yılında ilk kez CDP İklim Değişikliği Programı’na katılan Tekfen Holding, 2022 yılında da CDP İklim Değişikliği Programı’nda “B” bandında yer alarak Türkiye İklim Liderleri arasına girmeyi başarmıştır.
İklim Hedefleri ve Göstergeleri
Tekfen Holding, iklim krizi odaklı çalışmaları ve girişimleri doğrultusunda 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflemektedir. Şirket, 2021 yılında ilk adımlarını attığı “Tekfen Net Sıfır Yol Haritası” ile net sıfıra geçiş planını şekillendirmek ve 1,5°C hedefi ile uyumlu, bilime dayalı emisyon hedeflerini belirlemek üzere çalışmalarına 2022 yılında da devam etmiştir.
Tekfen genelinde, 2020 yılında belirlenmiş olan orta ve uzun vadeli emisyon azaltım hedeflerine uyum çalışmaları sürmektedir. Grubun güncel orta ve uzun vadeli hedefleri şu şekildedir:
- Hedef 1: 2025 yılı sonuna kadar, toplam Kapsam 1+2 emisyonlarının, 2019 yılına göre %15 azaltılması.
- Hedef 2: 2037 yılı sonuna kadar, toplam Kapsam 1+2 emisyonlarının, 2019 yılına göre %40,2 azaltılması.
Tekfen Grup Şirketleri, operasyonel salımlarını en aza indirirken, 2022 yılında emisyon azaltımına katkı sağlayan iki yeni projeyi tamamlamıştır. Bu projeler sayesinde 2022 yılında yaklaşık 2.374 MWh enerji tasarrufu sağlanmış ve yaklaşık 32,7 milyon TL tutarında finansal tasarruf elde edilmiştir.
Toplam Sera Gazı Salımları (tCO2e)
(Kapsam 1+2)
Toplam Yenilenebilir Enerji Üretimi
(Atık Isı, Güneş ve Biyokütle - bin MWh)
%59
Tekfen İnşaat Ceyhan Çelik Yapı İmalat Tesisi’nin çatısına kurulan güneş panelleri ile tesisin elektrik ihtiyacının %59’u yenilenebilir enerji kaynağından temin edilmektedir.
Tekfen İnşaat
Net sıfır hedefleri doğrultusunda güneş enerji panelleri yoluyla elektrik tüketimi yenilenebilir kaynaklardan sağlanmaktadır. 2022 itibarıyla, yenilenebilir enerji üretimine bağlı olarak tesislerimizde toplam tüketim içerisindeki yenilenebilir enerji kullanımı Güney Anadolu Ana Tamir Bakım Tesisi FNN Sürdürülebilirlik Merkezi’nde %30 ve Ceyhan İmalat Tesisi’nde %59 ‘dur.
Tekfen Mühendislik
İtalya Foggia’da bulunan Barilla makarna fabrikasının karbon ayak izini azaltmak için 2019 yılında başlanan HiFlex (High Storage Density Solar Power Plant for Flexible Energy Systems) projesi, kule tipi bir konsantre güneş enerjisi santrali kurulmasını amaçlamaktadır. AB destekli projenin güneş sahasına yönelik mühendislik çalışmaları Tekfen Mühendislik tarafından yürütülmektedir.
Tekfen Mühendislik, Avrupa Komisyonu’nun Horizon Europe programı kapsamında, ESCALATE projesinin de ortaklarından biridir. Proje ile hibe almaya hak kazanan Tekfen Mühendislik, akülü ve hidrojen yakıt hücreli kamyonların mobil hidrojen dolum istasyonunun projelendirilmesi, kurulması, işletilmesi ve hidrojen dolum standardının hazırlanmasından sorumludur.
HiFlex ve ESCALATE projelerine dair detaylı bilgiye 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nun İnovasyon bölümünden ulaşabilirsiniz.
Tekfen İmalat
Tekfen İmalat Derince Fabrikası'nda şebekeden tedarik edilen elektrik için Uluslararası Yeşil Enerji Sertifikası (I-REC) temin edilerek, bu tesiste %100 yenilenebilir enerji kullanılmıştır.
Toros Tarım
Toros Tarım, net sıfır hedefi doğrultusunda değer zincirinde sera gazı azaltım fırsatlarının değerlendirilmesi ve karbonsuzlaşma hedeflerinin yapılandırılması için Toros Tarım Karbon Net Sıfır Yol Haritası projesine başlamıştır. Bu doğrultuda, değer zincirinde emisyonların 2050 yılına kadar uluslararası standartlar dahilinde nasıl sıfırlanacağı ile ilgili saha çalışmaları, emisyon azaltımı için proje değerlendirmeleri, fizibilite ve öncelikli yatırımların belirlenmesi süreci tamamlanmıştır.
Toros Tarım’ın en büyük salım kaynağı olan Mersin İşletmesi’ndeki Nitrik Asit Üretim Tesisi’nin yeni N2O (nitröz oksit) filtreleme sisteminin kurulumu çalışmaları kapsamında tesise uygun teknoloji, azaltım metodu ve tasarımın seçilmesi ve değerlendirme süreci tamamlanmıştır. Seçilen çözümün tesisin üretim verimi, ürün kalitesi, emniyetli işletim limitleri ve işletim ömründen ödün vermeden hedeflenen emisyon azaltımını sağlayabilmesi için detaylı teknik değerlendirme süreci devam etmektedir. Yapılan filtre yatırımı sayesinde, iklim değişikliği açısından önemli rol oynayan N2O emisyonlarının %80-85 seviyesinde azaltılması amaçlanmaktadır. 2023 yılında tamamlanması planlanan proje ile, Grubun toplam Kapsam 1 emisyonlarının 600-650 bin ton CO2 azaltılması hedeflenmektedir.
Toros Tarım’da tesislere alınması hedeflenen Onaylanmış Emisyon Azaltımı (Verified Emission Reduction-VER) sertifikalarında, Gönen Yenilenebilir Enerji ve Meram Yenilenebilir Enerji için sırasıyla Gold Standard (GS) sonuç raporu ve verifikasyon süreci adımlarına geçilmiş; Samsun Üretim Tesisi’ndeki atık ısıdan enerji üretimi süreci için ise Global Carbon Council (GCC) standardı üzerinden kayıt süreci tamamlanmıştır.
Toros Tarım Mersin Üretim Tesisi
Tekfen Tarım
Agripark Ar-Ge Merkezi’nde yürütülmekte olan Avrupa Birliği ve TÜBİTAK projelerine 2022 yılında da devam edilmiştir. Uluslararası kuruluşlar ve üniversitelerle ortak yürütülen çalışmalar yoluyla tarımsal verimliliğin ve çiftçi refahının artırılması amaçlanmakta, aynı zamanda kuraklığa dayanıklı inovatif ürünler ve üretim süreçlerindeki verimlilik çalışmaları ile operasyonel faaliyetlerin neden olduğu çevresel etkilerin azaltılması hedeflenmektedir. 2022 yılında başvurusu yapılan biri uluslararası 3 TÜBİTAK projesi bulunmakta, 20’den fazla iş fikri de veri tabanında beklemektedir.
Sabancı Üniversitesi, Toros Tarım ve Tekfen Tarım ortaklığı ve Belmont Forum’un desteğiyle yürütülen Sürdürülebilir Tarım Matrisi projesinin Uluslararası Konsorsiyum Toplantısı 2022 yılında İstanbul’da gerçekleşmiştir. Toplantıya 6 farklı ülkeden 20’ye yakın araştırmacı katılmıştır.
Tekfen Tarım’ın projelerine dair detaylı bilgiye 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nun İnovasyon bölümünden ulaşabilirsiniz.
Tekfen Turizm
Tekfen Tower’ın çevresel etkilerini azaltmak amacıyla 2014 yılından bu yana iyileştirme çalışmaları yürütülmektedir. 2021 yılı itibarıyla binanın tamamında LED aydınlatmaya geçilmiştir. Binanın önemli enerji tüketim kalemlerinden olan klima sistemine bağlı soğutma kulelerinin motorları yüksek verimli motorlarla yenilenmiş ve otomasyon sistemine entegre edilerek ihtiyaca göre gerekli hızda çalışmaları sağlanmıştır. Ayrıca binadaki soğutma gruplarının otomasyon sistemi web tabanlı bir arayüz ile kontrol edilebilir hale getirilerek, daha verimli ve etkin iklimlendirme yapılması sağlanmıştır.
Ayrıca 2022 yılında binanın doğalgaz bacasına ısı geri kazanım sistemi kurulması için çalışmalara başlanmıştır. Sistemin 2023 yılında devreye girmesiyle yıllık 90.000 kWh enerji tasarrufu elde edilmesi hedeflenmektedir. Yıl içinde başlatılan ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi belgesi çalışmalarının da 2023 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
Tekfen Vakfı
Biyoekonomi Odaklı Gelişim İçin Entegre Biyorafineri Konsepti (INDEPENDENT) kapsamında kurulan, Türkiye ve Avrupa’nın ilk karbon negatif biyorafinerisi, Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampüsü’nde faaliyete geçmiştir. Tekfen Vakfı’nın, laboratuvar binasının yapımına destek verdiği tesiste biyoyakıt, fonksiyonel gıda ve biyo-gübrenin de yer aldığı yosun tabanlı 11 farklı biyoteknolojik ürün üretilecektir.
Boğaziçi Üniversitesi karbon-negatif biyorafineri projesi
Doğal Kaynak Kullanımı ve Atık Yönetimi
Kaynakların verimli kullanılması, sürdürülebilir bir geleceğin en önemli gereklerinden birini oluşturmaktadır. Avrupa Komisyonu, Avrupa’nın sürdürülebilir büyüme için yeni gündemi olan Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ana yapıtaşlarından biri olan yeni döngüsel ekonomi eylem planını Mart 2020’de kabul etmiştir. AB’nin 2050 iklim nötr hedefine ulaşmak ve biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak için bir ön koşul olan eylem planı, döngüsel ekonomiye geçişi hızlandıracak, doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltacak ve sürdürülebilir büyüme ve istihdam yaratacaktır. (Circular Economy Action Plan - European Commission)
Tekfen, döngüsel ekonomi prensiplerine uygun olarak atık oluşumunu kaynağında önleme, yeniden kullanma ve bu sayede kaynakların değerini koruma amacıyla çalışmalar yürütmektedir. Şirket genelinde her alanda kaynak tüketimi azaltılırken verimliliği artırmak amacıyla sürekli araştırmalar yürütülmekte, iş süreçleri geliştirilmekte ve yatırımlar yapılmaktadır.
Tekfen, kaynak verimliliği yatırımlarıyla hammadde, enerji ve su gibi doğal kaynakları daha etkin kullanmayı ve daha az girdi ile daha fazla değer yaratmayı amaçlamakta, yeşil binaların yanında su tüketimini azaltmayı destekleyen doğru gübreleme rehberleri ve uygulamaları gibi ürün ve hizmetlerle paydaşlarının çevresel etkilerini azaltmalarına katkıda bulunmaktadır.
Su Yönetimi
İklim krizi, aslında aynı zamanda bir su krizidir ve iklim değişikliğinin etkileri birçok bölgedeki su stresinin artışı ile birlikte daha fazla hissedilmektedir. Araştırmalara göre dünyadaki temiz su kirleticileri ve kullanımının %70’i 7 ana sektörden kaynaklanmaktadır: gıda, tekstil, enerji, endüstri, kimya, ilaç ve madencilik. Endüstri ve enerji sektörlerinin, toplam temiz su kullanımının %19’unu ve tarımın global temiz su çekiminin %72’sini oluşturduğu bilinmektedir. (Partnerships and Cooperation for Water, Industry and Energy - UNESCO)
Şehirler ve özellikle tarımdaki tatlı su rekabetinin, hızlı şehirleşme nedeniyle artacağı ve bunun için kentsel su talebinin 2050 yılına kadar %80 oranında artacağı tahmin edilmektedir. (Partnerships and Cooperation for Food and Agriculture - UNESCO)
Dünyada su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alan Türkiye, “su fakiri ülke” konumuna gelme riskiyle karşı karşıyadır. Bugün itibarıyla kişi başına düşen yaklaşık 1.400 metreküp su miktarının 2030 yılında 1.100 metreküp seviyesine düşeceği öngörülmektedir.
Suyu en değerli doğal kaynaklardan biri olarak gören Tekfen Grup Şirketleri, su ile ilgili risk ve fırsatlarını belirlemek, suyu doğru yönetmek ve su ayak izini küçültmek için çalışmalar yapmaktadır.
Tekfen’in belirlediği başlıca su riskleri şunlardır:
- Su krizinin tarımdaki verimliliği düşürmesiyle birlikte, küçük çiftçilerin ekonomik olarak olumsuz etkileneceği düşünülmektedir. Bu durum, Toros Tarım’ın en önemli müşterileri arasında yer alan çiftçilerin sayısının ve alım güçlerinin azalmasına ve gübre satışlarının düşmesine neden olabilecektir.
- Tekfen Tarım’ın da artan su stresiyle birlikte, tarımsal üretim verimliliğinin azalması riski bulunmaktadır.
- Su arzının yanı sıra su kalitesinde de bozulmalar olması öngörülmektedir. Su kalitesinin bozulmasıyla tarımsal üretim kaynaklı nitrat kirliliğine yönelik yasal baskıların artması beklenmektedir. Bu durum, nitrat kirliliğine karşı Toros Tarım’ın gübre faaliyetleri için uyum maliyetlerinin artmasına sebep olabilecektir.
Su riskleri ve yönetimiyle ilgili ayrıntılı bilgiye Karbon Saydamlık Projesi (CDP) raporundan ulaşılabilir.
Tekfen Holding, 2022 yılında dünya çapında 2.437 şirketin raporlama yaptığı Su Güvenliği Programı’nda “A” derecelendirme notu alan Türkiye’deki 6 şirketten biri olurken, dünyada 107 şirket arasında yer almıştır.
Tekfen Grup Şirketleri, su risklerini yönetmek ve fırsatları yakalamak için farklı adımlar atmaktadır.
Tekfen Tarım, suyu etkin ve verimli kullanmak için bitkilerin su ihtiyacını takip eden teknolojilere yatırım yapmakta ve akıllı sulama sistemleri kullanmaktadır. Alanar Meyve bahçelerinde, suyun verimli şekilde kullanılması için toprak nemini ölçen sensörler ve meteoroloji istasyonlarından yararlanılmaktadır. Bahçelerde sadece damla sulama ve mini yağmurlama sistemleri kullanılmaktadır.
Tekfen Tarım ve Toros Tarım Ar-Ge Merkezlerinde, değişen iklim koşullarına uygun ürün ve tohum geliştirme çalışmaları yapılmaktadır.
Toros Tarım, Ar-Ge çalışmaları yoluyla, suda çözünebilen özel gübre üretim ve satışlarını artırmaktadır. Özel gübreler, damla ve sprinkler sulama sistemlerinde tercih edilmekte ve daha az suya gereksinim duymaktadır. Toros Tarım ayrıca çiftçilerin doğru gübreyi doğru zamanda, doğru yerde ve doğru miktarda kullanmalarını destekleyerek nitrat kirliliğinin önüne geçmeye çalışmaktadır. Bunun için eğitim videoları, Akıllı Çiftçi Uygulaması ve yüz yüze çiftçi eğitimleri gibi araçlar kullanılmaktadır.
Toros Tarım’ın Samsun İşletmesi’nde, su çekimini en aza indirme hedefiyle amonyak depolama tesisinde soğutma amacıyla kullanılan ham suyun geri kazanılmasına yönelik yeni bir proje başlatılmıştır. 2023 yılında sonuçlanması hedeflenen proje ile yılda 907.200 metreküp su tasarrufunun yanı sıra 259 MWh enerji tasarrufu ve toplamda yaklaşık 1 milyon TL finansal tasarruf sağlanması öngörülmektedir. Tasarruf edilecek su miktarı 3.000 hanenin bir yıllık su tüketimine eşdeğerdir.
Toros Tarım Samsun Üretim Tesisi
Toros Tarım’ın Mersin İşletmesi’nde Su ve Atık Su Arıtım ve Geri Kazanım Projesi’ne yönelik çalışmalar sürmektedir. Projenin tamamlamasıyla atık suların arıtılması, atık sulardaki amonyak ve nitratın ürün olarak geri kazanılması ve tesiste mevcut demineralizasyon sisteminin rehabilitasyonu sağlanacaktır.
Tekfen İnşaat’ın Suudi Arabistan’da devam etmekte olan Haradh Uydu Gaz Kompresör İstasyonları Boru Hatları Projesi’nde yürütülen ön devreye alma çalışmaları kapsamında tekrar kullanma yöntemi ile tüm proje süresince 270.000 metreküp, 2022 yılında 35.000 metreküp su tasarrufu sağlanmıştır.
Toplam Su Çekimi (megalitre)
Tekfen Grup Şirketleri kaynak verimliliği yatırımlarıyla hammadde, enerji ve su gibi kaynakları daha etkin kullanmayı ve daha az girdi ile daha fazla değer yaratmayı amaçlamakta; ayrıca döngüsel ekonomi ilkelerine uygun olarak atık oluşumunu kaynağında önlemek, yeniden kullanmak ve böylece kaynakların değerini korumak üzere çeşitli çalışmalar yürütmektedir.
Atık Yönetimi
Doğal kaynaklar azaldıkça, doğal ekosistemleri onarmaya kararlı kurumlar için önemli iş fırsatları ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda önemli bir etmen, atık haline gelmeden hammadde ve ürünlerin verimliliğini gözetmek ve atıkların geri dönüşümünü sağlamaktır. Buna rağmen küresel atık üretiminin 2025 yılına kadar yılda 2,2 milyar tona yükseleceği tahmin edilmekte olup, küresel çapta üretilen atığın sadece %15-20’si geri dönüştürülmektedir. Ayrıca atıkların yanlış yönetimi insan sağlığına ve çevreye zarar vermekle kalmamakta, iklim değişikliğini de şiddetlendirmektedir. (Reducing Waste is Critical for Building a Circular Economy - World Economic Forum)
Atıkların kaynağında azaltılması, doğru bertaraf edilmesi ve döngüsel ekonomi ilkelerinin benimsenmesi, sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahiptir. Döngüsel ekonomi prensiplerinin benimsenmesi ve sistemlerin bu prensipler doğrultusunda yenilenmesi çevresel, sosyal ve ekonomik olarak olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Döngüsel ekonomiye uygun yenilikçi iş modelleri karbon azaltımının yanı sıra yeni istihdam alanları yaratmakta, ayrıca özel sektör için de finansal açıdan yeni kaynaklar yaratılmasına olanak tanımaktadır. (Circular Economy: Definition, Importance and Benefits - European Parliament)
Tekfen Grup Şirketleri, faaliyetleri sırasında oluşan atıklarının azaltılması, kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımını kapsayan atık yönetimini benimsemektedir. Tekfen, atık yönetimi stratejisi doğrultusunda döngüselliğe dayanan bir kaynak ve atık yönetim yaklaşımı olan “sıfır atık” hedefiyle çalışmaktadır. İsraftan kaçınmayı ve atığın önlenmesini, azaltılmasını, yeniden kullanılmasını ve geri dönüştürülmesini savunan “sıfır atık” yaklaşımı doğrultusunda Şirket, organik atıklardan kompost ve enerji üretimi, atıkların geri dönüştürülerek ekonomiye yeniden kazandırılması, inşaat atıklarının başka operasyonlarda girdi olarak yeniden kullanımı ve iklime dayanıklı tarım modelleri ile tarımda gıda kayıplarının azaltılması gibi önemli uygulamalar yürütmektedir.
Tekfen Şirketlerine ait toplam 10 tesis, 2020 ve 2021 yıllarında “Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi” almaya hak kazanmıştır. Tekfen Tower’da da 2021 yılı içerisinde Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ne geçiş için gereklilikler yerine getirilmiş ve 2022 yılında atık çalışmaları tamamlanarak “Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi” başvurusu tamamlanmıştır.
Tekfen Grup Şirketleri, atık oluşumunu kaynağında önlemek ve atıkları en aza indirmek/sıfırlamak amacıyla aşağıdaki çalışmaları gerçekleştirmektedir.
Tekfen Tower, İstanbul
Mühendislik ve Taahhüt Grubu
- İnşaat sırasında ortaya çıkan atıklar büyük ölçüde geri dönüşüme veya yeniden kullanıma gönderilmektedir. Asfalt atıklarının geçici inşaat alanlarında yeniden kullanılmasıyla toz oluşumu en aza indirilmektedir.
- Tekfen İmalat Derince Fabrikası’nda yemekhaneden çıkan çiğ sebze, meyve ve benzeri biyobozunur atıklar Derince Belediyesi’ne teslim edilmektedir. Toplanan organik atıklar belediye tarafından kompost edilerek organik gübre olarak kullanılmaktadır.
Toros Tarım
- Toros Tarım’ın gübre üretim tesislerinde süreç bazlı ürün atığı oluşmamaktadır. Üretim sırasında meydana gelen fireler, kalite kriterlerine uygun olarak yeniden üretimde kullanılmaktadır.
- Toros Tarım’ın bağlı ortaklıklarından Toros Gönen Yenilenebilir Enerji ve Toros Meram Yenilenebilir Enerji, bulundukları bölgelerden temin ettikleri organik atıklardan biyogaz ve elektrik enerjisi üretmekte, ayrıca gazlaşma sürecini tamamlamış atıklardan organik ve organomineral gübre üretimi yapmaktadır. Döngüsel ekonominin başarılı birer uygulamasını oluşturan bu işletmeler, bir yandan bölgesel organik atıkların bertarafını sağlarken bir yandan da enerji üretimi gerçekleştirmekte ve ekonomiye yeni ürün kazandırmaktadır.
- Ek olarak, geri dönüşüm yoluyla atık yönetimini sağlamaya ve döngüsel ekonomi fırsatlarını yaratmaya odaklanan çevresel sürdürülebilirlik stratejileri doğrultusunda, Toros Tarım’ın Mersin ve Samsun İşletmelerinde bulunan fosfojips (PG) rezervinin alternatif endüstriyel alanlarda değerlendirilmesi için Ar-Ge Merkezi, ilgili faaliyet birimi ve tesisler üst yönetim temsilcilerinin katılımıyla bir PG Çalışma Grubu kurmuştur. Grubun takibinde yer alan konular arasında, PG’nin kimyasal ve fiziksel safsızlıklardan arındırılarak katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi ve hammadde olarak değerlendirilmesi, tarımda toprak ve bitki verimliliğini artırmak için toprak düzenleyici olarak kullanılması, alçı ve çimento sektöründe katkı malzemesi olarak kullanılması ve yol yapımında dolgu malzemesi olarak kullanılması gibi seçenekler bulunmaktadır. Bu yönde yapılan akademik ve kurumsal iş birlikleri neticesinde fosfojipsin kalsiyum sülfat toprak düzenleyicisi olarak tescili alınmıştır.
Toros Gönen Yenilenebilir Enerji Tesisi
Tekfen Tarım
- Tekfen Tarım, ürettiği ürünlerin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi’ni (Life Cycle Assessment, LCA) yaparak, yarattığı çevresel ayak izini ölçmeye başlamıştır. 2020 yılında susam tohumu özelinde “Beşikten Kapıya” kadarki süreçte Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi tamamlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucu Çevresel Ürün Beyanı (EPD - Environmental Product Declaration) belgesi alan Tekfen Tarım, Türkiye’de tarım ve gıda sektöründe, dünyada da susam tohumu üzerine EPD belgesi alan ilk şirket olmuştur.
- Agripark Ar-Ge Merkezi’nde yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında bitkisel atıklar, enerji ve organik gübre üretimi amacıyla biyogaz tesisine gönderilmektedir. Agripark Kompost Projesi ile tesisteki organik atıkların komposta dönüştürülmesi amacıyla kompost makinesi yatırımı yapılmıştır.
Tekfen Turizm
- Tekfen Turizm (Tekfen Services), yemekhanelerden kaynaklanan organik ve yağ atıkları ile elektronik atıkları ve diğer geri dönüştürülebilir atıkları kaynağında ayırarak uygun şekilde bertaraf edilmek üzere lisanslı firmalara göndermektedir.
Biyoçeşitlilik
Biyoçeşitlilik, dünya üzerindeki canlı hayatının devamlılığı için temel bir bileşendir. Genler, türler ve ekosistem hizmetleri birçok üretim süreci için kritik girdiler olup, işletmeler atıklarını arıtmak ve dağıtmak, toprak ve su kalitesini korumak için sağlıklı ekosistemlere ihtiyaç duyarlar. Ancak insanlar her zamankinden daha fazla kaynak kullanarak ve tüketerek gezegen üzerinde artan bir baskı oluşturdukça, ekosistemlerin dengesinin bozulma ve biyolojik çeşitliliklerin kaybedilme riski artmaktadır.
İnşaat ve tarım gibi biyoçeşitlilik üzerinde etkisi olan sektörlerde faaliyet gösteren Tekfen Grubu, Biyoçeşitlilik Politikası doğrultusunda faaliyetleri sırasında ekosistemin ve türlerin korunmasına yönelik gerekli önlemleri almayı taahhüt etmektedir. Biyoçeşitlilik riskinin yönetilmesinde Biyoçeşitlilik Eylem Planı, Ekoloji Yönetim Planı ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporları temel alınmaktadır. Bu kapsamda fauna gözlem ve koruma eylemleri, proje sahalarında bulunan türlerin etki alanı dışında tutulması için benzer habitatlara taşınması ve rehabilitasyon gibi çalışmalar gerçekleştirilmektedir.
İnovasyon
Son yıllarda insanlığın karşı karşıya kaldığı krizlerin gösterdiği gibi bilim, teknoloji ve inovasyon (STI), dayanıklılık ve uyum için kritik bir öneme sahiptir. Bu üç temele dayanan çözümler üretmek ve bunu yaparken diğer toplumsal paydaşlarla etkileşim içinde olmak, küresel krizlerle mücadele için ihtiyaç duyulan radikal değişimin en önemli bileşenlerini oluşturmaktadır. (OECD Science, Technology and Innovation Outlook 2023: Enabling Transitions in Times of Disruption - OECD)
Dünyayı hızla dönüştüren iklim krizi, nüfus artışı, demografik ve sosyal değişim, kentleşme ve teknolojik gelişmeler gibi mega trendleri yakından takip eden Tekfen, dijital dönüşüm ve inovasyonu işlerine entegre etmenin yanı sıra faaliyetlerini yeni teknolojilerle besleyecek girişimlere de kaynak ayırmaktadır. Tekfen’in sürdürülebilirlik vizyonundaki üç ana stratejik değer alanından biri olan Ar-Ge ve inovasyon kapsamında, iş süreçlerine, ürün ve hizmetlere yönelik sürdürülebilirlik performansını iyileştirici faaliyetler yer almaktadır.
Tekfen Holding şirketlerinin faaliyet gösterdiği iş kolları, inovasyon ve teknolojik gelişime açık sektörlerden oluşmaktadır. Yeni mühendislik uygulamaları, dijitalleşme ve otomasyon, taahhüt projelerinde iş süreçlerini kısaltarak hata oranlarını en aza indirmekte, ayrıca İSG risklerini azaltarak daha güvenli bir çalışma ortamının yaratılmasına katkı sağlamaktadır. Tarım sektöründe ise inovasyon yaklaşımının ana başlıkları arasında, değişen iklim koşullarına ve kuraklığa dayanıklı tohumlar geliştirilmesi, doğal kaynakların sorumlu kullanılması, tarımsal verimliliği artıracak yenilikçi üretim yöntemleri, akıllı tarım teknolojileri, düşük karbonlu gübre ve hasat yöntemleri öne çıkmaktadır. Tekfen Tarım ve Toros Tarım, bünyelerinde bulunan Ar-Ge Merkezleri öncülüğünde bu doğrultuda çalışmalar yürütmektedir.
Toros Tarım Ar-Ge Merkezi, Mersin
73
milyon TL
2022 yılında Tekfen Holding genelinde Ar-Ge faaliyetlerine yaklaşık 73 milyon TL yatırım yapılmıştır.
Ar-Ge Çalışmaları
Günümüzde yeni ürünler, hizmetler ve iş modelleri geliştirmek için ihtiyaç duyulan kritik teknolojiler büyük ölçüde şirketlerin Ar-Ge yatırımlarına bağlıdır. Şirketler, benimsedikleri Ar-Ge ve inovasyon stratejileri ile sürdürülebilirlik performanslarını iyileştirmeye yönelik önemli katkılar sağlamaktadır.
Tekfen, hizmet kalitesinin ve müşteri memnuniyetinin devamlılığını sağlamak, rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir dönüşümünü desteklemek için tüm iş kollarında yenilikçi, katma değer yaratan ve hem topluma hem de çevreye fayda sağlayan teknolojilere yatırım yapmaktadır. Şirket, bu bağlamda Grup içinde inovasyonu destekleyen yapı ve mekanizmaları oluşturarak Ar-Ge ve inovasyon kültürünü geliştirmeye odaklanmaktadır.
Grup Şirketlerinde toplam dört Ar-Ge merkezi bulunmaktadır. Ar-Ge merkezlerinin yanı sıra Tekfen Ventures ve Boğaziçi Üniversitesi FNN Tekfen Kuluçka Merkezi, Tekfen’in hem kurum içi hem de kurum dışı Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik çalışmalarını kurumsal bir çerçevede yürüttüğü platformları oluşturmaktadır.
2022 yılında Grup genelinde Ar-Ge faaliyetlerine yaklaşık 73 milyon TL yatırım yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda 4 patent ve 1 faydalı model başvurusu gerçekleşmiştir.
Toros Tarım Ar-Ge Merkezi ve Tekfen Tarım Agripark Ar-Ge Merkezi’nde, 24’ü tam zamanlı Ar-Ge personeli olmak üzere, toplamda 40 eşdeğer zamanlı çalışan istihdam edilmektedir. Tekfen İmalat Tasarım Merkezi’nde ise faaliyetler 27 çalışanla yürütülmektedir.
Toros Tarım Ar-Ge Merkezi, Mersin
Toros Tarım
Toros Tarım’ın bilim temelli yenilikçi yaklaşımını ve inovatif gücünü temsil eden Ar-Ge Merkezi, 2017 yılında Türkiye’de bitki besini alanına yönelik ilk Ar-Ge merkezi olarak Mersin Üretim Tesisi bünyesinde hayata geçirilmiştir. Merkez, tarımsal verimliliğe katkı yapacak, iklim değişikliği ve Yeşil Mutabakat gerekliliklerine uyum sağlayacak yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi, ülkemizde imal edilmeyen ürünlerin yerli olarak üretilmesi, üretim süreçlerinin geliştirilmesi, bitki besin maddesi kayıp oranlarının azaltılması, üretimde enerji tasarrufu, çevresel etkilerin azaltılması, toprağın verimliliğinin ve fiziksel durumunun iyileştirilmesi, yan ürün ve ikincil kaynakların kullanımı ile döngüsel ekonomi fırsatlarının yaratılması ve atık yönetimi gibi konularda çalışmalar yürütmektedir.
Toros Tarım Ar-Ge Merkezi, sürdürülebilir tarım vizyonu doğrultusunda tarımsal kalkınmayı destekleyecek projeler için yerli-yabancı kurumlar, bilim kuruluşları ve üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirmektedir. Sanayide yetkin insan kaynağı sağlanmasına yönelik olarak Mersin Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen 3 adet TÜBİTAK 2244 projesi ile Çukurova Üniversitesi ve Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü iş birliğinde yürütülen TAGEM destekli projeler devam etmektedir.
Merkezde, yavaş salınımlı nano gübre geliştirilmesi, fosfojips atığının yeniden değerlendirilerek ekonomiye kazandırılması ve antikek ürünün geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca TAGEM destekli proje programı kapsamında organomineral gübrelerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir.
2022 yılında Erciyes Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi iş birliği ile “S-ATP: Türkiye Tarımsal Üretiminde Küresel İklim Değişikliğine Uyumlu Sürdürülebilir Tarım Teknolojileri Platformu” ve “MAVİ PLATFORM: Gıda Arzı Güvenliğinin Geliştirilmesine Yönelik Deniz Canlı Kaynaklarının Sürdürülebilir Kullanımını Sağlayan Yenilikçi Çözüm Modelleri ve Ürünlerin Geliştirilmesi Platformu” başvuruları gerçekleştirilmiştir. S-ATP ve MAVİ PLATFORM projeleri mikrobiyal katkılı katı ve sıvı gübrelerin geliştirilmesi ve bunların sera ve saha denemelerini içermektedir.
Uluslararası platformda 2020 yılında University of Maryland Center for Environmental Science liderliğinde ve Belmont Forum çağrısı altında fonlanmaya hak kazanan SAM Konsorsiyumu çalışmalarına Sabancı Üniversitesi ve Tekfen Tarım iş birliğinde devam edilmiştir. Proje kapsamında, sürdürülebilir tarımı çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlardan ölçen Sürdürülebilir Tarım Matrisi (SAM) geliştirilmiş olup, ulusal ölçekli SAM göstergelerini küresel çapta geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca uluslararası destek programları kapsamında farklı çağrılara yönelik olarak ulusal ve uluslararası kurumlarla geliştirilen proje iş birliklerinin değerlendirme süreçleri devam etmektedir.
Ar-Ge ve inovasyon kültürü bağlamında:
- Ar-Ge Merkezi tarafından hazırlanan 11 makale uluslararası hakemli dergilerden kabul almış, 6 tanesi yayımlanmıştır. Bilimsel çalışmaların akademi ile paylaşıldığı platformlar oluşturularak sanayiye yönelik eksik bilimsel literatürün geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
- Toros Tarım’da inovasyon kültürünü desteklemek amacıyla 2019 yılından beri İNOVATİF -Toros İnovasyon Bülteni yayımlanmaktadır. Bültende tarım sektöründe inovasyon içerikli konulara, tarımsal teknolojik gelişmelere, sürdürülebilir tarımsal uygulamalara ve söyleşilere yer verilmektedir.
- TÜBİTAK Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen "Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası: Kimyasallar ve Gübre Sektörü" çalışmalarına aktif olarak katılım ve katkı sağlanmıştır.
Agripark Ar-Ge Merkezi, Adana
Tekfen Tarım
Tekfen Tarım, çiftçilere yüksek nitelikli tohum ve fidan çeşitleri sunarak verimlilik ve kalite artışına doğrudan katkı sağlamaktadır. Şirketin Adana’da bulunan Agripark yerleşkesi, Türkiye’nin ilk ve sayılı teknolojik tarım merkezlerinden biridir. Merkezde doku kültürü yöntemiyle 2004 yılından bu yana hastalıklardan ari tohumluk ve fidan üretilmekte, ayrıca tarla tohumu alanında ıslah çalışmaları gerçekleştirilmektedir. 2018 yılında Ar-Ge Merkezi olarak tescil edilen ve Anadolu’nun zengin biyoçeşitliliğini kaynak olarak değerlendiren merkezde, Türk tarımının geleceğine yönelik çalışmalar yürütülmektedir.
Ar-Ge Merkezi’nde bugüne kadar 6’sı tamamlanmış ve 11’i devam etmekte olan toplam 17 proje çalışılmıştır. Bunlardan 11 tanesi öz kaynaklı, 4’ü ulusal ve 2’si de uluslararası destekli projelerdir. Ayrıca 2022 yılında başvurusu yapılan 1’i uluslararası 3 adet TÜBİTAK projesi bulunmakta, 20’den fazla iş fikri de veri tabanında beklemektedir. TÜBİTAK’ın sanayide doktoralı araştırmacı istihdamına destek olmak amacıyla başlattığı 2244-Sanayi Doktora Programı kapsamında yürütülen 2 ayrı proje ile Türk tarımının geleceğine yön verecek doktora tez çalışmalarına 2022 yılında da devam edilmiştir.
Agripark Ar-Ge Merkezi’nde yürütülen çalışmalar kapsamında:
- Bitkisel üretim ve tohum ıslahı alanında tescil edilmiş ilk ve tek özel Ar-Ge merkezi olan Agripark, odaklandığı temel alanlardan biri olan patates tohumluğunda doku kültürü yöntemini kullanarak 7’yi aşkın çeşitte patates tohumu üretimi yapmaktadır. Merkezde ayrıca hastalık etmenlerine karşı dayanıklı patates çeşitlerinin geliştirilmesi için çeşitli Ar-Ge projeleri yürütülmektedir.
- Agripark, tarihsel olarak buğdayın ana vatanı olan Anadolu’nun zengin gen kaynaklarını kullanarak verimli ve yüksek kaliteli ekmeklik, makarnalık buğday, tiritikale ve arpa çeşitleri geliştirmektedir. 2022 yılında iki ekmeklik buğday çeşidi (Tekfen 1028, Tekfen 2040) T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü (TTSM) tarafından tescil edilmiştir. Ayrıca iki ekmeklik buğday çeşidi (Tekfen 1189, Tekfen 2171) için de tescil başvurusu yapılarak üretim izni alınmıştır.
- Buğday ıslahında klasik yöntemlerin yanında modern biyoteknolojik yöntemlerin ve hızlandırılmış ıslah teknolojisinin kullanıldığı proje kapsamında bugüne kadar 14 ekmeklik buğday çeşidi geliştirilmiştir.
- Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM), Akdeniz Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi, Çukurova Üniversitesi, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ve Erciyes Üniversitesi gibi kurumlarla iş birliklerine devam edilmiştir.
- KOBİ iş birliği kapsamında, Blok Zinciri konusunda uzmanlaşmış TUBU Arge A.Ş. ile yürütülen, TÜBİTAK destekli “Meyvelerin Dalından Tüketiciye Kadar Blok Zinciri Teknolojisi ile İzlenebilirliğinin Sağlanması” projesi 2022 yılında başarıyla tamamlanmıştır.
- 2009 yılından bu yana Çukurova Üniversitesi iş birliği ile Agripark’ta sürdürülen “Atalık Tohumların Kullanımı ile Yerli ve Milli Buğday Çeşitlerinin Geliştirilmesi Projesi”, tarımsal sürdürülebilirliğe yaptığı katkılar nedeniyle Türkiye Otomotiv Bakım Dernekleri Federasyonu’nun (TOBFED) düzenlediği Sürdürülebilir Gelecek Zirvesi’nde ödüle layık görülmüştür.
- Agripark’ın, Tekfen Ventures’ın yatırım portföyünde yer alan Tropic Biosciences ile muz fidanı konusunda yürüttüğü yakın iş birliği 2022 yılında da devam etmiştir. Tropic Biosciences, dünyada önemli bir besin maddesi olan muzun virüs ve fungal hastalıklardan ari olarak besin değerini ve verimliliğini artırmaya yönelik ıslah çalışmaları yürütmektedir.
- Açık İnovasyon Programı kapsamında Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM), Çukurova Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, TUBU Kobi, DOKTAR Kobi ve TÜBİTAK ile iş birlikleri gerçekleştirilmiştir.
Tekfen Mühendislik
HiFlex Konsantre Güneş Enerji Santrali
Dünyanın en büyük makarna üreticilerinden İtalyan Barilla’nın üretimdeki karbon ayak izini azaltmak için 7 ülkeden 11 firmanın iş birliğiyle başlattığı AB destekli HiFlex Projesi’nin önemli bileşenlerinden biri olan güneş sahasının tüm mühendislik çalışmaları Tekfen Mühendislik tarafından yürütülmektedir. Proje kapsamında, 5 adet heliostattan (güneş takip aynası) oluşan demo tesisi 2022 yılında Tekfen Mühendislik Ar-Ge ofisinin de bulunduğu İstanbul Teknopark içerisinde devreye alınmıştır.
ESCALATE Projesi
Net sıfır emisyonlu bir ekonomi modelinin geliştirilmesinde ulaşım sektörünün emisyonlarını azaltmak da önemli bir yer tutmaktadır. Sürdürülebilir biyoyakıtlar, düşük emisyonlu hidrojen ve türevleri kara, deniz ve hava taşımacılığından kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasında öne çıkan yakıt alternatiflerini oluşturmaktadır.
Tekfen Mühendislik, Avrupa Komisyonu’nun Horizon Europe programı kapsamında, “ESCALATE: Powering EU Net Zero Future by Escalating Zero Emission HDVs and Logistic Intelligence” (Avrupa Birliği’nin Net Sıfır Geleceğini Sıfır Emisyonlu Ağır Hizmet Araçları ve Lojistik Zekâ ile Desteklemek) projesi ile hibe almaya hak kazanmıştır. 13 farklı ülkeden 37 ortağın bulunduğu ESCALATE projesinde platform üreticisi olarak Türkiye’den Mercedes-Benz Türk, BMC ve Ford Otosan firmaları yer almaktadır.
Proje kapsamında akülü ve hidrojen yakıt hücreli kamyonlarla, 1’i sanal olmak üzere, araçların 10 ayrı demo şeklinde 6 ay boyunca günde 500 km yol alması planlanmaktadır. Tekfen Mühendislik, mobil hidrojen dolum istasyonunun projelendirilmesinden, imalatının gerçekleştirilmesinden ve proje süresince işletilmesinden sorumludur. Ek olarak proje kapsamında Avrupa Birliği Hidrojen Dolum İstasyonları Standardı da oluşturulacaktır. Toplam proje süresi 42 aydır.
Tekfen Ventures
Global ölçekte girişim dünyasındaki fırsatları değerlendirmek amacıyla 2016 yılında kurulan Tekfen Ventures, erken aşama teknoloji şirketlerine yatırım yapan bir kurumsal girişim sermayesi şirketidir. Şirket, ağırlıkla Tekfen Grubu’nun faaliyet gösterdiği ana sektörlerdeki inovatif girişimleri yakından takip etmekte, gelecek vaat eden girişimlerin pazardaki konumlarını, iş modellerini ve gelecek planlarını ayrıntılı bir şekilde inceleyerek doğru aşamadaki şirketlere, dünya çapında finansal ve kurumsal sermayedarlarla birlikte yatırım yapmaktadır.
Tekfen Ventures yatırımlarından toprak teknolojisi firması Phospholutions ile Toros Tarım arasında yürütülen saha deneme çalışmaları; Tropic Biosciences ile Agripark Ar-Ge Merkezi arasındaki muz fidanlarına yönelik başlangıç materyali anlaşması ve temassız tünel açma teknolojisi geliştiren Petra ile Tekfen İnşaat arasında geliştirilen iş birliği, tarafların karşılıklı fayda sağladığı stratejik ve ticari fırsat alanlarının örnekleridir.
Tekfen Ventures, 2022 yılında, sağlık sektörüne yönelik olarak tedavi süreçlerinde hücre ve gen terapisini kullanmayı amaçlayan yeni bir biyoteknoloji girişimi olan Laverock Therapeutics’i yatırım portföyüne dahil etmiştir. Tekfen Ventures’ın geçmiş yatırımları arasında yer alan Tropic Biosciences’ın bir yan kuruluşu olan Laverock, insan hayatını tehdit eden kanser ve Tip 1 diyabet gibi hastalıkların tedavisine yönelik olarak gen teknolojisinden yararlanmaktadır.
2022 sonu itibarıyla portföyünde farklı alanlarda faaliyet gösteren 12 girişim bulunan Tekfen Ventures, yeni faaliyet döneminde de küresel tarım, inşaat ve imalat endüstrilerini yeniden tasarlayan, sürdürülebilirlik odaklı ve insan hayatını iyileştirmeye yönelik inovatif girişimleri destekleme misyonunu sürdürecektir.
Tekfen Ventures Yatırımları
Girişimlerle ilgili detaylı bilgiye Tekfen Holding Faaliyet Raporu’nun 118-135 sayfaları arasından ulaşabilirsiniz.
Avvir
İnşaat sektörüne yapay zekâ destekli teknolojiler sunan Avvir’in geliştirdiği gerçeklik analizi çözümleri, sahadan toplanan verileri ve zenginleştirilmiş bina bilgi modellemesini (BIM) kullanarak proje akışlarını, çalışma takvimlerini ve çıktılarını iyileştirmektedir.
Claroty
Endüstriyel tesis, işletme ve sağlık sektörlerine yönelik olarak siber-fiziksel sistemler (CPS) alanında faaliyet gösteren bir güvenlik şirketidir. Dünyanın her yerindeki organizasyonlara endüstriyel varlıklarını, bağlantılarını ve süreçlerini koruyacak çözümler sunmaktadır.
Latch
Konutlara ve ticari gayrimenkullere yönelik akıllı kilit ve erişim yönetimi sistemleri sunan, akıllı erişim teknolojisi firmasıdır.
Mosaic
Mosaic, konut sektöründe her ölçekteki inşaat şirketinin daha verimli çalışması için bilgisayar teknolojilerinden yararlanmaktadır. Şirket, teknoloji destekli yaklaşımıyla, ürün ve malzemelerden ziyade inşaatın yapım sürecini standartlaştırmayı amaçlamaktadır.
Petra
Tüm jeolojik yapılarda verimli ve ucuz bir şekilde delme işlemi gerçekleştirebilen, temassız tünel açma teknolojileri geliştirmektedir. Geliştirdiği kaya sondaj robotuyla elektrik, gaz, su ve benzeri altyapı sistemlerinin yer altına indirilerek daha ekonomik ve güvenli hale getirilmesini mümkün kılmaktadır.
Phospholutions
Phospholutions’ın patentli ürünü RhizoSorb, ekinlerin fosfor emilimini artıran bir toprak iyileştiricisi ve gübre katkısıdır. Fosforlu gübrelerin verimliliğini artırmada ve çevresel etkilerini azaltmada kullanılmaktadır.
Pivot Bio
Pivot Bio, bitkilerin büyümesinde kilit bir role sahip olan azotun üretiminde ve bitki tarafından alımında mikroplardan yararlanmaktadır. Bu yeni yaklaşım, topraktaki azotun su ile kaybını azaltırken bitkileri sürekli azotla besleyerek verimi artırmakta, küresel ısınma ve yüzey suyunun kaybı gibi sorunlarla mücadeleye de destek olmaktadır.
Sight Machine
Sunduğu yazılım çözümleriyle bir sanayi tesisindeki tüm üretim bilgilerini toplayarak gerçek zamanlı raporlara dönüştüren Sight Machine, imalat sektöründe kârlılığı, üretkenliği ve sürdürülebilirliği destekleyen yardımcı bir imalat veri platformudur.
Soft Robotics
Soft Robotics'in düzensiz ve hassas ürünler için geliştirdiği tutma çözümleri, farklı nesnelerin tek tek veya grup olarak yüksek hızda bir ortamdan başka bir ortama aktarılmasını sağlamaktadır. Şirket, piyasaya sürdüğü, sınıfının en iyisi “al ve yerleştir” sistemi mGripAI ile dünyanın önde gelen gıda üreticilerine verimlilikten kalite iyileştirmeye, karbon ayak izinin küçültülmesinden işgücüne bağımlılığın azaltılmasına kadar birçok yarar sağlayan endüstriyel robot çözümleri sunmaktadır.
StrongArm Technologies
Endüstriyel IoT sensörler kullanarak çalışma mekânlarında iş sağlığı ve güvenliğini artırmaya ve kaza riskini azaltmaya yönelik çözümler geliştirmektedir.
Tropic Biosciences
Küresel gıda tedarikinde kilit rol oynayan muz, kahve ve pirinç gibi tarım ürünlerinin yüksek performanslı türlerinin geliştirilmesi ve hastalıklara dayanıklı hale getirilmesi için GEiGS teknolojisinden yararlanan bir tarımsal biyoteknoloji firmasıdır.
Laverock
Tedavi süreçlerinde hücre ve gen terapisini kullanmayı amaçlayan yeni bir biyoteknoloji girişimidir. Kanser ve Tip 1 diyabet gibi iyileşmesi güç hastalıklara yönelik olarak, esnek ve ihtiyaca göre kolaylıkla ölçülendirilebilir allojenik gen tedavisi geliştirmek için GEiGS Technology platformundan yararlanmaktadır.
Tekfen, dijital dönüşüm projeleri kapsamında Grup Şirketlerine hizmet veren ortak platform ve uygulamalar ile kurumsal iş çözümleri tasarlayarak operasyonel verimliliği artırmayı amaçlamaktadır.
Dijitalleşme
Günümüzde hızla gelişen dijitalleşme, dönüşümün kolaylaştırıcılığını üstlenirken iş dünyasında rekabetçiliği korumak için de her geçen gün önem kazanmaktadır. Daha fazla üretkenlik, verimlilik sağlamak ve sürdürülebilirlik için dijital teknolojilerin bir organizasyona entegrasyonunu ifade eden dijital dönüşüm, son yıllarda daha çevik ve akıllı iş yapma yollarını kapsayan bir kültürel geçişi de temsil etmeye başlamıştır. (Digital Transformation: Statistics & Facts - Statista)
Tekfen, şirketlerinin devamlılığını ve rekabetçi yapılarını sürdürebilmeleri için teknoloji yönetimine büyük önem vermektedir. Şirketlerin ihtiyaç duyduğu sistem altyapısı, kurumsal iş çözümleri, bilgi güvenliği ve uyum konuları yanında, hayata geçen her projede sürdürülebilirlik kapsamı göz önünde bulundurulmakta ve karbon emisyonunu düşürmeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Tekfen Grup Şirketlerinin ortak paydada ele alacağı projeleri koordineli bir şekilde gerçekleştirmeleri için Bilgi Teknolojileri Komitesi kurulmuştur. Komitenin ana faaliyetleri kapsamında, BT Kalite Yönetim Standardı, Bilgi Güvenliği ve Satın Alma alt grupları yer almaktadır. Şirketler, ortak yürütecekleri projeleri kısa ve orta vadeli olarak iş planlarına eklemişlerdir. Şirketlerin daha önce dağıtık yapıda işlettikleri sistem odalarındaki tüm bileşenler, 2022 yılında tüm Gruba hizmet edecek şekilde Tekfen Tower’da kurulan Tekfen Veri Merkezi’nde bir araya getirilmiştir. Bu sayede Tekfen, 2021 yılında Ceyhan’da kurulan Felaket Kurtarma Merkezi ile birlikte uluslararası standartlarda iki veri merkezini işletme noktasına gelmiştir. Şirketlerin farklı lokasyonlardaki veri merkezlerinin bir araya getirilmesi işletme maliyetlerini en aza indirdiği gibi, karbon emisyonunun azaltılmasına da katkıda bulunmaktadır.
Tekfen Veri Merkezi, Tekfen Tower, İstanbul
Operasyonel Verimlilik
Tekfen, dijital dönüşüm projeleri kapsamında Grup Şirketlerine hizmet veren ortak platform ve uygulamalar ile kurumsal iş çözümleri tasarlayarak operasyonel verimliliği artırmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, iş akış ve süreç yönetim platformu TekFlow’da iyileştirmeler yapılırken, iş birimlerinin ihtiyaçlarına yönelik yeni süreçler geliştirilmiştir.
- Tekfen kurumsal doküman yönetim platformundaki tüm güncel yönetim dokümanları yetki matrisleriyle yönetilmeye ve arşivlenmeye başlamıştır. İş süreç yönetimi, doküman yönetimi ve kurumsal kaynak planlama uygulamaları, web servisleriyle entegre bir şekilde çalıştırılmaktadır.
- BT servis talep yönetim uygulamasında, yapay zekâ ve makine öğrenme algoritmaları ile taleplerin otomatik olarak doğru ekiplere yönlendirilmesi sağlanmıştır. Bu sayede talep atama görevini üstlenen uzmanların iş gücünden kazanım elde edilmiştir.
- Tekfen Holding Ar-Ge altyapı güncelleme projesinin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Bilgi teknolojileri, insan kaynakları ve finans uygulamaları için robotik süreçler tasarlanmakta ve manuel yapılan işlerin robot tarafından yapılması için çalışmalar devam etmektedir.
Siber Güvenlik
Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler paralelinde siber saldırılar artmaya devam etmektedir. Yaygın siber suçlar ve siber güvensizlik, kısa ve uzun vadede en ciddi küresel riskler sıralamasında ilk 10 içerisinde yer almaktadır. Siber güvenlik düzenlemelerinin ötesinde, yeni girişim ve yatırım alanları siber risklerin etkin yönetiminde ve azaltılmasında her geçen gün önem kazanmaktadır. (Global Cybersecurity Outlook 2023 - WEF) (Global Risks Report 2023 - WEF)
- Tekfen Holding, veri gizliliği ve güvenliği kapsamında ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi standartlarını uygulamaktadır. Tüm Tekfen Grup Şirketlerinde ISO 27001 standartları referans alınmakta ve etkinliği sürekli iyileştirilmektedir.
- Tekfen Holding, bilgi güvenliği kapsamında Grup bünyesindeki tüm bilgisayar kullanıcılarının ofis dışından çalışmasının yol açabileceği güvenlik zafiyetlerini en aza indirmek üzere yeni yazılım çözümleri entegre ederek iyileştirmeler sağlamıştır. 24 saat boyunca kullanıcı ve sistemlerin güvenliğini izleyecek altyapının tasarım çalışmaları başlamıştır.
- Sistem açıklarını sürekli denetleyen ve anlık aksiyon alınmasını sağlayan sistemlerin kurulumuna başlanmıştır. Bu sayede her aktivitenin sistem iz kayıtlarının detaylı olarak tutulması sağlanmaktadır.
Tekfen İnşaat
- SEÇ kapsamında, şantiyelerde uygunsuzluk bildirimi süreçleri dijitalize edilmiş ve her çalışanın WhatsApp ve şirket içi haberleşme sistemleri üzerinden anlık bildirim yapmasını sağlayan sistem geliştirilmiştir.
- Karar alma süreçlerinde yönetici ve çalışanlara yardımcı olacak iş zekâsı ile raporlama imkânı sağlanmıştır.
- Yazılım sisteminin İK, SEÇ, Kalite ve Teknik Ofis modülleri için robot altyapısı RoboTEK (Robotic Process Automation - RPA) entegre edilmiş ve kullanıcıların saatlerce süren operasyonel işleri çok daha hızlı yapmaları sağlanmıştır.
- İnşaat Yönetim Sistemi (Construction Management System - CMS) uygulaması diğer üretim yazılımları ile entegre edilmiştir. Böylece, çelik işlerinin üretim ve montaj süreçleri planlamadan kaliteye kadar maliyet, miktar, kaynak ve ilerleme bazında uçtan uca dijital ortamda takip edilebilir hale getirilmiştir.
13.110
Teknolojik gelişmelerden çiftçileri de yararlandırmak için geliştirilmiş çiftçi dostu bir karar destek uygulaması olan “Toros Çiftçi”ye kayıtlı 13.110 üye bulunmaktadır.
Toros Tarım
“Toros Çiftçi” Uygulaması
Dijital tarım uygulamaları, veri odaklı bir tarım ekosisteminin oluşması için kritik öneme sahiptir. Çiftçilere karar verme ve kaynaklarını etkin kullanma yönünde destek olan dijital teknolojiler, zirai alanlarda gübreleme ve sulama gibi ihtiyaçların tespit edilmesi, gübrenin doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılması ve ürünlerin gelişiminin takip edilmesi yoluyla ürünün verimliliği ve kalitesi üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Toros Tarım’ın, teknolojik gelişmelerden çiftçileri de yararlandırmak amacıyla 2016 yılında hizmete aldığı “Toros Çiftçi” uygulaması, bilgisayar, akıllı cep telefonu veya tabletlere ücretsiz olarak indirilebilen çiftçi dostu bir karar destek uygulamasıdır. Hava durumu tahminlerini, toprak ve bitki verilerini bir araya getirerek çiftçilerin faaliyetlerine yönelik öneriler geliştiren uygulama, tarla bazında hava koşullarını takip ederek üretim ve operasyon kararlarının zamanında ve doğru olarak verilmesini sağlamaktadır. Ayrıca, Toros Tarım’ın teknik gezici ekipleri tarafından kullanılan drone ile görüntüleme ve analiz teknolojisi sayesinde zirai alanların sağlık ve beslenme durumu hakkında en doğru bilgilere ulaşılmakta ve çiftçilere en uygun gübreleme önerileri sunulmaktadır.
2022 yıl sonu itibarıyla Toros Çiftçi veri tabanında 11.845 çiftçiye ait 14.370 tarla kayıt altına alınmıştır. Çiftçilerin yanı sıra yetkili satıcı hesapları da dahil edildiğinde, sisteme kayıtlı 13.110 üye bulunmaktadır. Ayrıca, Türkiye İş Bankası ile Nisan 2020 tarihinde başlayan iş birliğiyle, İmece mobil uygulaması üzerinden Toros Tarım logosuyla 9.344 adet gübreleme sorgusu alınmıştır.
Çalışanlar ve Toplum
Bulunduğu sektörlerde ürün ve hizmet kalitesini geliştirerek rekabet üstünlüğü sağlamanın öncelikle nitelikli ve mutlu insan kaynağı ile mümkün olduğuna inanan Tekfen Holding, sürdürülebilir bir gelecek için çalışanlarını en değerli kaynağı, onların yetkinliklerini de geleceğinin en büyük güvencesi olarak görmektedir. Tekfen’in çalışma anlayışını, insan haklarına saygı duyan, çalışanlarına çağdaş bir iş ortamı sunan, kapsayıcı bir şirket olma kültürü şekillendirmektedir.
Farklı din, dil ve kültürlere mensup çalışanlara eşit çalışma fırsatı sunulan Tekfen’de kapsayıcı, çoğulcu ve çeşitliliği destekleyen bir insan kaynakları stratejisi uygulanmaktadır. 5.000’e yakın şirket çalışanı ve alt yüklenicileriyle birlikte 12.000 kişilik bir aile olan Tekfen’in bir diğer temel önceliği de çalışanlarına adil, güvenli, gelişime destek veren, sağlıklı ve verimli bir iş ortamı sunmaktır.
Tekfen Holding, tüm iş süreçlerinde temel insan haklarına saygı duymakta, çocuk işçi ve zorla işçi çalıştırmamaktadır. İş gücü çeşitliliğini bir zenginlik olarak gören Grup tüm çalışanlara eşit fırsatlar sunmakta; din, dil, yaş, renk, etnik köken, cinsel yönelim, engellilik ve medeni durum gibi her türlü ayrımcılığın karşısında durmaktadır. Tekfen’de kadın çalışan oranı %9, kadın yönetici oranı ise %17 ile kadın çalışan oranının üzerindedir. Kreş hizmetinden yararlanan toplam çalışan sayısı 14’tür.
Cinsiyete Göre Çalışanlar
Yerel İstihdam Oranı
Kategoriye Göre Çalışanlar
Uyruğa Göre Çalışanlar
Tekfen Holding, sürdürülebilir bir gelecek için çalışanlarını en değerli kaynağı, onların yetkinliklerini de geleceğinin en büyük güvencesi olarak görmektedir.
Yetenek Yönetimi
Yetenek açığı, son yıllarda tüm şirketlerin ortak riskleri arasında yer almaktadır. Bugün, işverenlerin %77’si açık pozisyonları doldurmak için uygun yeteneklere ulaşmakta güçlük çekerken, yetenek açığı dünyada son 17 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. (2023 Global Talent Shortage Report - Manpower Group)
Tekfen Holding, riskleri yönetmek için yetenek yönetimine önem vermekte ve bu doğrultuda çalışanlarına;
- Performans yönetimi sistemiyle bireysel düzeye kadar hedef belirleme ve bu hedeflere ulaşmada ihtiyaç duyulan yetkinlikleri değerlendirme,
- Örgütsel çeviklik odağında hibrit çalışma modeli kurarak uzaktan çalışmayı düzenli hale getirme,
- Çalışanların kişisel gelişimlerini desteklemek üzere eğitim programları oluşturma,
- Kurumun gelecekteki yönetici profilini oluşturabilmek için yöneticilere rollerine göre yetkinliklerini ölçen envanter uygulamaları yapma gibi olanaklar sunmaktadır.
Tekfen İmalat Derince Fabrikası, Kocaeli
%73
2022 yılında merkez ve sabit iş yerlerinde beyaz yaka çalışanların %73’ü hedef bazlı performans değerlendirilmesine tabi tutulmuştur.
Performans Yönetimi
Tekfen Grup Şirketlerinin ortak hedeflere koşabilmesi ve yüksek performansın adil bir temelde ödüllendirilebilmesi amacıyla yürütülen Performans Yönetim Sistemi kapsamında, her yıl şirket stratejilerinden yola çıkılarak çalışanlara yönelik hedef kartları hazırlanmaktadır. Yıl sonunda, hedef bazında yapılan değerlendirmelerle bireysel başarılar ölçümlenmekte, karşılıklı geri bildirim ve mutabakat sonrası performans yönetim süreci tamamlanmaktadır.
Etkin performans yönetimi, sistematik kariyer yönetimi ve adil ücret yönetimi hedeflerinden yola çıkılarak 2022 yılında Performans Yönetim Sistemi’ne yönelik güncellemeler yapılmıştır. Bu kapsamda performans puanı hesaplama sistemi sadeleştirilmiş, departman hedeflerinden bağımsız olarak çalışanların bireysel başarılarının nihai performans puanlarındaki etkisi artırılmış, sisteme ara dönem değerlendirme süreci eklenmiş ve nihai performans puanına kişilerin tutum, davranış, bilgi ve becerilerinin ölçümlendiği yetkinlik değerlendirmeleri entegre edilmiştir. Terfi ve ücret süreçlerinin daha adil ve sistematik yönetilebilmesi için performans sistemi çıktılarına entegrasyonu sağlanmıştır.
Tekfen Performans Yönetim Sistemi şu uygulamalardan oluşmaktadır:
- Holding ve Grup stratejileri temel alınarak şirket bazlı hedef kartları hazırlanmakta ve şirket hedefleri tek tek bireylere indirgenmektedir. Yıl sonunda, hedef bazında yapılan değerlendirmelerle bireysel başarılar ölçümlenmekte ve mutabakat ile performans yönetim süreci tamamlanmaktadır. 2022 yılında Tekfen Holding ve Grup Şirketlerinin sabit yerleşkelerindeki endirekt çalışanları kapsayacak şekilde toplam 1.097 kişiye performans hedef kartı açılmış ve 5.361 adet bireysel performans hedefi tanımlanmıştır.
- Holding stratejisine uygun şirket bazlı hedef kartları bireylere kadar indirgenmektedir. Yıl sonunda, hedef bazında yapılan değerlendirmelerle bireysel başarılar ölçümlenmekte ve mutabakat sonrası performans yönetim süreci tamamlanmaktadır. 2022’de merkez ve sabit iş yerlerinde beyaz yaka çalışanların %73’ü hedef bazlı performans değerlendirilmesine tabi tutulmuştur.
- Performans Yönetimi Sistemi kapsamında ihtiyaç duyulan yetkinlikler de değerlendirilmektedir. 360 derece yöntemi ile yapılan değerlendirmelerin çıktıları eğitim-gelişim programlarının tasarımında dikkate alınmakta ve çalışanların kariyer planlamalarını desteklemek amacıyla takip edilmektedir.
Yetenek Modeli Yenileme
Tekfen’in yetenek tanımının yapılması, yetenekleri ayrıştıracak seçim süreçlerinin belirlenmesi ve Tekfen’in vizyon ve ihtiyaçları doğrultusunda yetkinlik modelinin yeniden tasarlanması amacıyla “Yetkinlik Modeli Yenileme ve Yetenek Yönetimi İşleyiş Tasarımı” projesi yürütülmüştür. Proje kapsamında üst yönetimle strateji toplantıları yapılmış ve her kademeden yöneticilerin katıldığı çalıştaylar düzenlenmiştir. Tekfen Grubu’nun değişen ihtiyaçları, yeni dünya gereklilikleri ve global iyi uygulama örnekleri göz önünde bulundurularak analiz edilmiştir. Tekfen’in mevcut yetkinlik seti, işe alımdan performans değerlendirmeye, kariyer yönetiminden yedeklemeye tüm İK süreçleri ile entegre edilecek şekilde yenilenmiştir.
Örgütsel Çeviklik ve Hibrit Çalışma
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 İşlerin Geleceği Raporu, uzaktan çalışma modellerinin pandemi sonrası hâlâ avantajlar sunduğunu vurgulamaktadır. Ankete katılan şirketlerin %20,5’i, daha fazla ve doğru yeteneklere ulaşmak ve elde tutmak için uluslararası esnek çalışma koşullarının gerekli olduğuna inanmaktadır. (Here's What We've Learned from 3 Years of Working Remotely - WEF)
Ayrıca her 5 şirketten yaklaşık 3’ü (%57), yetenek açığı arttıkça zaman ve mekândan bağımsız yeni çalışma modellerine geçmeyi ve esneklik sunmayı planlamaktadır. (2023 Global Talent Shortage Report - Manpower Group)
Tekfen Holding, iş hayatının değişen eğilimlerine ve çalışanların beklentilerine yanıt veren uygulamaları hayata geçirmeyi önceliklendirmektedir. İnsan Kaynakları Grup Şirketler Direktörlüğü liderliğinde ve örgütsel çeviklik uygulamaları kapsamında, Grup Şirketleri genelinde hibrit sistemde uzaktan çalışma düzenini 2021 yılından itibaren kalıcı hale getirmiştir. Bu doğrultuda, uzaktan çalışma kuralları yayımlanmış ve uzaktan çalışma taleplerinin takip edilerek onay mekanizmasının yönetilebilmesi için Uzaktan Çalışma Yönetim Sistemi devreye alınmıştır.
Gönen Yenilenebilir Enerji Tesisi, Balıkesir
Gelişim Programları
Tekfen, gelişim programları yoluyla çalışanlarına yeni beceriler edinme ve var olan becerilerini geliştirme fırsatları sunmakta, böylece onların işe bağlılık ve memnuniyetlerini de desteklemektedir. Şirket, yeni nesil yetkinliklere odaklı gelişim programları ile çalışanlarının mevcut yeteneklerini geliştirirken, yöneticilerini değişen ihtiyaçlara uyum sağlamak üzere hazırlayarak kurumsal liderler haline getirmeyi hedeflemektedir. 2022 yılı içerisinde gelişim programları kapsamında çalışan eğitimlerine toplam 1,8 milyon TL harcama yapılmıştır.
Bu çerçevede:
- Koç Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen ve hedef kitlenin liderlik becerilerini geliştirmeye odaklanan 5,5 gün/132 saat süreli Liderlik Programı, “Çok Boyutlu Liderlik Deneyimi”, “Strateji Geliştirme ve Uygulama”, “Belirsizlik Altında Karar Verme”, “Pozitif Yönetim Uygulamaları” ve “Yönetici Duruşu” başlıklarından oluşmaktadır. Sanal sınıf şeklinde yürütülen ve toplam 1.716 saat olarak gerçekleşen program sonrasında katılımcılardan alınan değerlendirmelere göre memnuniyet ortalaması 4,6/5’tir.
- E-öğrenme çalışmaları kapsamında çalışanlara çeşitli konularda toplam 3.247 saat eğitim verilmiştir.
- 2022 yılında, çevrimiçi konferanslar şeklinde gerçekleşen Hidrojen Teknolojileri (Enerji Taşıyıcısı Olarak Hidrojen, Hidrojen Kullanımı ve Sektörel Etkileri, Hidrojen Üretimi, Depolanması ve Transferi) eğitimlerine toplam 364 çalışan katılmıştır.
- Tekfen Grubu’ndaki uzun yıllara dayanan bilgi, beceri ve deneyimleri gelecek nesillere aktarmak amacıyla 2021 yılında İç Eğitmen Yetiştirme Programı hayata geçirilmiştir. 2022 yılının ikinci yarısında, iç eğitmenler için dijital platformlardaki eğitmenlik becerilerini destekleyecek teknolojilerin aktarıldığı tazeleme eğitimleri verilmiştir. Eğitimlere 21 çalışan katılmıştır.
- Bunlara ek olarak çalışanlar, teknik konularda mesleki konferanslar, sertifikasyonlar ve katalog dışı (kurum içi ya da genel katılıma açık) eğitimlere katılım sağlamıştır.
1,8
milyon TL
Tekfen'de, 2022 yılı içerisinde gelişim programları kapsamında çalışan eğitimlerine toplam 1,8 milyon TL harcama yapılmıştır.
Tekfen Atölye
Tekfen Atölye, Tekfen Holding çatısı altında bulunan tüm şirket çalışanlarının gelişim ihtiyacını karşılamak üzere 2018 yılında kurulmuştur. Tekfen Atölye; sınıf içi eğitimler, sanal sınıf eğitimleri, e-öğrenme içerikleri, seminerler ve çevrimiçi konferanslar yoluyla çalışanların gelişimine katkıda bulunmak ve farklı alanlarda bilgi düzeylerini artırmak amacıyla çalışmalarına 2022 yılında da devam etmiştir.
Tekfen Atölye Mobil Uygulaması
Genel katılıma açık olarak düzenlenen katalog eğitimleri için, çalışanların her yerden daha hızlı ve kolay şekilde eğitim talebinde bulunabilmelerini sağlamak üzere Tekfen Atölye Mobil Uygulaması tasarlanmıştır. Bu kapsamda gelen taleplere göre teknik, yönetim-gelişim, SEÇ&K ve T-House kategorilerinde 6 sınıf içi ve 58 sanal sınıfta, 626 kişinin katılımıyla 8.110 saat eğitim gerçekleştirilmiştir. Eğitim sonlarında katılımcılardan alınan değerlendirmelere göre memnuniyet ortalaması 4,6/5’tir.
Çalışanlarla İletişim
Çalışan deneyimi, çalışanların çalışma ortamları ve şirket etkileşimleri ile ilgili sahip oldukları genel duygunun ötesinde şirket kültürü, liderlik, iş tatmini, büyüme ve gelişme fırsatları gibi faktörleri de içerir. Olumlu bir çalışan deneyimi, artan üretkenliğe, üst düzey yeteneklerin elde tutulmasına, daha iyi bir şirket kültürüne ve kârlılığa yönelik nihai faydalara yol açabilir. (HR’s Secret Sauce In 2023: Creating An Amazing Employee Experience - Forbes)
Tekfen Holding ve Grup Şirketleri, çalışanların iş memnuniyetini artırmak için açık iletişimi benimsemekte ve onlarla sürekli iletişim halinde, birlikte çalışmak ve beklentilerini anlamak için Tekfen İnsan Kaynakları (TİK) Mobil Uygulaması ve Etik Hat gibi kanallar sunmaktadır. Bunun yanı sıra çalışanlarla iletişim farklı uygulamalarla sürdürülmektedir.
Faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde “Sıfır Kaza” hedefini benimseyen Tekfen, güvenli ve sağlıklı bir iş yeri sağlamak ve sürekli iyileştirme ile çalışma şartlarını geliştirmek için İSG anlayışını şirket içinde yaşayan bir kültür haline getirmeyi hedeflemektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG)
Faaliyet alanları içerisinde inşaat ve kimya sektörü gibi yüksek riskli sektörlerin bulunduğu Tekfen Grubu için İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) öncelikli konuların başında yer almaktadır. Faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde “Sıfır Kaza” hedefini benimseyen Tekfen, güvenli ve sağlıklı bir iş yeri sağlamak ve sürekli iyileştirme ile çalışma şartlarını geliştirmek için İSG anlayışını şirket içinde yaşayan bir kültür haline getirmeyi hedeflemekte ve bu hedef doğrultusundaki çalışmaları en üst düzeyde desteklemektedir.
2022 boyunca tüm Grup Şirketlerinin İSG Yönetim Sistemlerine uygunluğunu sağlamak ve İSG kültürünü yaygınlaştırmak için çalışmalara devam edilmiştir. Bu kapsamda, düzenli saha kontrolleri ve denetimleri, iç denetimler ve ikinci taraf denetimleri ile davranış odaklı güvenlik kültürünün geliştirilmesi sağlanmıştır. Ayrıca, işe özgü risklerin tespiti ve alınması gereken tedbirlerin uygulanmasına ilişkin iş başı eğitimlerine devam edilmiştir.
2022 yılında Tekfen Grubu’nda ISO 45001 sertifikasına sahip tesis sayısı 18’e ulaşmıştır ve 5.780 çalışanı kapsamaktadır.
Kaşagan Saha Geliştirme Ana İnşaat İşleri, Kazakistan
İSG yönetimi
Grup Şirketlerinde İSG ve Çevre Yönetim Sistemleri, SEÇ ekipleri tarafından yönetilmektedir. Grup Şirketlerinin İSG performansları Holding bünyesindeki SEÇ & Kalite departmanı tarafından sürekli takip edilmektedir. 2022 yıl sonu itibarıyla Tekfen çatısı altında toplam 343 SEÇ ve 83 sağlık çalışanı görev yapmaktadır.
Risk çalışmaları
Potansiyel projelerin İSG risk değerlendirmeleri henüz projeye başlanmadan önce yapılmakta olup mevcut proje ve tesisler için de İSG ile ilgili risk değerlendirmeleri düzenli olarak gözden geçirilmektedir. Proses güvenliğinin gerektirdiği durumlarda tehlikelerin belirlenmesi amacıyla HAZOP (Hazard and Operability / Tehlike ve İşletilebilirlik) çalışmaları gerçekleştirilmektedir.
Denetimler
Çalışmaların yönetim sistemlerine, yönetmelik ve prosedürlere uygunluğunu kontrol etmek için günlük saha kontrolleri, haftalık saha denetimleri, iç denetimler ve üçüncü taraf denetimleri gerçekleştirilmektedir. Grup Şirketleri için SEÇ stratejisi ve asgari gereklilikler SEÇ Tek Düze Yöntem iç yönergesi ile Holding tarafından belirlenmektedir.
Çalışanların dahiliyeti
Tekfen Holding, hem yurt içi hem de yurt dışı projelerinde, işveren temsilcileri ile iletişim içinde olacak şekilde çalışan temsilcileri atamakta ve düzenli olarak gerçekleştirdiği toplantılar yoluyla çalışanların İSG ile ilgili görüşlerinin de karar alma süreçlerinde yer almasını sağlamaktadır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Performans Göstergeleri
Sektörel Kıyaslama
Toplam Kayıt Edilebilir Yaralanma Oranı (TRIR)
(1.000.000 kişi)
Mustafa Aslan
Tekfen İnşaat SEÇ Direktörü
PAYDAŞLAR ANLATIYOR
Tekfen İnşaat’ın İSG konusunda başarılı performansıyla öne çıkmasındaki etkenler nelerdir?
Uluslararası bir taahhüt şirketi olmanın getirdiği şartlar gereği, Tekfen İnşaat çok uzun zaman önce İSG’nin öneminin farkına varmış, Türkiye’de henüz bu kültür yok denecek kadar az iken, hem yurt içi hem de yurt dışı projelerinde İSG kurallarına azami uyum için sistemler oluşturmuş, Tekfen İnşaat projelerinde İSG birimleri kurulmuş, bu konu için kaynak ayrılmış ve önemli çalışmalar yapılmıştır. Kurucu ortaklarımızın her platformda öne çıkardıkları “En önemli kaynağımız olan insan” sloganı diğer yöneticiler tarafından da benimsenmiş, buna bağlı olarak da insan sağlığının ve güvenliğinin korunması için kurumsal bir kültür oluşmuştur.
Tekfen İnşaat’ta İSG’nin yönetimi ve performansı hakkında bilgi verir misiniz?
Her yıl, İSG ile ilgili hedeflerimizi belirlerken, önceki yılların verilerini değerlendiriyor ve daha iyi değerlere ulaşmak üzere hedefler belirliyoruz. Her yılın sonunda da, Genel Müdür ve diğer üst yöneticilerin katıldığı bir toplantı düzenleyerek, İSG hedeflerinin gerçekleşme durumlarını, nedenlerini, gerekirse ilave kaynak ihtiyaçlarını gözden geçiriyoruz. Proje ve iş yerlerinin İSG performanslarını 66 farklı KPI (Key Performance Indicator / Temel Performans Göstergeleri) kullanarak aylık bazda izliyor ve kurumsal İSG biriminde değerlendiriyoruz. Proje ve iş yerlerinin önemli KPI’larını Yönetim Kurulu seviyesinde görüşüyor ve hedeften sapma durumunda, iyileştirme için en üst seviyede kararlar alabiliyoruz. Her yıl sonunda yaptığımız değerlendirmede, özellikle bizim sektörümüzde benzer işler yapan şirketlerin verilerini toplayıp bizlerle paylaşan IPLOCA ve IOGP istatistikleriyle karşılaştırma yapıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız karşılaştırmalarda, hem IOGP hem de IPLOCA istatistiklerinden daha iyi sonuçlara sahip olduğumuzu görebiliyoruz.
Tekfen İnşaat’ın İSG konusunda gelişim alanları ve gelecek planları nelerdir?
Özellikle petrol ve gaz sektöründeki risklerin yüksek ve olası kazaların sonuçlarının çok büyük olması nedeniyle bu sektörde İSG konusu çok daha fazla önemseniyor. Tekfen İnşaat da iş portföyünün önemli bir kısmı bu alanlarda olduğundan, hem geçmişten gelen bilgi ve tecrübesini kullanıyor hem de sektörel zorunluluk gereği İSG ile ilgili uygulamalarını hep bir adım ileriye taşıyor. Tekfen İnşaat’ta, dijitalleşme programının bir parçası olarak bizler de İSG ile ilgili pek çok konuyu dijital ortama taşıdık. Artık performans raporlarımızı, denetim/gözlem raporlarımızı dijital ortamda oluşturuyor, ilgili kişilere dağıtımını, aksiyon planlamasını ve takibini otomatik olarak yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de daha çok konuyu dijital ortama taşıyarak hem işlerimizi kolaylaştırmayı hem de iletişim, takip ve sonuçlandırma süreçlerini hızlı ve eksiksiz bir şekilde yapmayı hedefliyoruz.
İSG Eğitimleri
Tekfen Holding, İSG’yi iş kültürünün bir parçası haline getirmek ve “sıfır kaza” hedefine ulaşmak amacıyla tüm Grup Şirketlerinde çalışanların İSG konusundaki bilgilerini artırmaya öncelik vermekte ve İSG eğitimleri düzenlemektedir. Bu kapsamda Tekfen Holding’in kontrolü altındaki sahalarda görev yapan tüm çalışanlar eşit seviyede görülmektedir. Tekfen ve alt yüklenici çalışanlarına ayrım gözetilmeksizin aynı kurallar uygulanmakta, performans göstergeleri tüm çalışanlar için birlikte takip edilmekte ve hepsine aynı İSG eğitim fırsatları sunulmaktadır.
Tıklayarak kitaba ulaşabilirsiniz.
Tekfen İnşaat
Proje ve iş yerlerinde görevli SEÇ (Sağlık, Emniyet, Çevre) profesyonellerini aynı platformda buluşturup iyi uygulamalardan birbirlerini haberdar etmelerini sağlamak amacıyla başlatılan “SEÇ Personeli Gelişim Programı” 2022 yılında da devam etmiştir. Ayrıca tüm çalışanların, çalışma alanında şahit oldukları emniyetsiz durum ve davranışları SEÇ birimine kolaylıkla raporlayabilmesi ve iyileştirici aksiyonların belirlenerek takip edilmesi amacıyla, Tekfen İnşaat Bilgi Teknolojileri iş birliğiyle “Emniyetsiz Durum/Davranış Raporlama” modülü hazırlanmış ve testleri tamamlanarak kullanıma açılmıştır. Tekfen İnşaat çalışanlarının erişimine açık olan TekNokta Portalı’nda her ay enerji tasarrufu ve verimliliği, afete hazırlık, trafik güvenliği, sigarayı bırakma gibi farklı konu başlıklarında SEÇ içerikli bilgilendirme sunumları yayınlanmaktadır.
Tekfen İnşaat’ın 2022 yılında elde ettiği kazasızlık başarıları
- Bağlantı Yolları Projesi (Katar) - Kayıp zamansız 5 milyon çalışma saati.
- Merkez Bankası Projesi (Azerbaycan) - Kayıp zamansız 1 milyon çalışma saati.
- Su-Tuz Ayrıştırma ve Transfer Üniteleri Projesi (Irak) - Kayıp zamansız 2 milyon çalışma saati.
- ACE Platform Projesi (Azerbaycan) - Kayıp zamansız 10 milyon çalışma saati.
Toros Tarım
Üretim faaliyetlerinin yanı sıra depoladığı ve elleçlediği maddeler nedeniyle de çok yüksek riskli sınıfında yer alan Toros Tarım için çalışanlarına sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları sağlamak en temel hedeflerden biridir. Toros Tarım, 2022 yılında tüm çalışmalarının yönetim sistemlerine, yönetmelik ve prosedürlere uygunluğunu sağlamak ve İSG kültürünü yaygınlaştırmak için günlük saha kontrollerine, rutin ve işbaşı eğitimlerine, düzenli saha denetimlerine, iç denetimlere ve ikinci taraf denetimlerine devam etmiştir.
Toros Tarım, 2018 yılında, Uluslararası Gübre Sanayi Birliği’nin (IFA) gübre sektöründe en yüksek güvenlik, kalite ve çevre standartlarına uyumu derecelendiren ve sorumlu üretim, dağıtım ve tüketimi sağlamak adına şirketin tüm değer zinciri üzerindeki çevresel, toplumsal ve ekonomik ayak izini izleme, ölçme ve sürekli iyileştirme çalışmalarının etkinliğini değerlendiren “Protect & Sustain” sertifikasına Türkiye’de layık görülen ilk ve tek firma olmuştur. Yeniden belgelendirme çalışmaları kapsamında Aralık 2021 ve Ocak 2022 tarihlerinde programa yönelik denetimler tamamlanmış, herhangi bir uygunsuzluk tespit edilmediğinden “IFA Protect & Sustain” belgesinin devamlılığına “Excellence” seviyesinde (100 üzerinden 96 puan) hak kazanılmıştır.
Toros Tarım Ceyhan Üretim Tesisi, Adana
Toplumsal Yatırımlar
Tekfen, kuruluşundan bu yana sosyal, kültürel ve çevre koruma faaliyetlerini sürdürmekte ve bunları kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Bugüne kadar eğitim, kültür sanat, sağlık ve kalkınma başlıkları altında çeşitli kurumsal sorumluluk projelerini hayata geçiren Tekfen, ürettiği değerlerin bir bölümünü kamu yararı gözeten projelerde kullanmaktadır. “Geleceğin Temelinde” vizyonu, Tekfen Holding’in toplumsal yatırım programlarının da temel dayanağını oluşturmaktadır. Toplumsal projeler, sosyal ve çevresel sorunların çözümüne katkı sağlamanın ötesinde hem Tekfen’e hem topluma fayda sağlayacak şekilde, ortak değer anlayışı doğrultusunda tasarlanmaktadır.
Tekfen Vakfı’nın yanı sıra Tekfen Grup Şirketleri de kendi hedef ve stratejileri doğrultusunda çeşitli sosyal sorumluluk projelerine kaynak ayırmaktadır. Tekfen Grup Şirketleri, 2022 yılında toplam 1.931.072 TL’lik yardım ve bağışta bulunmuştur.
Tekfen Vakfı
Tekfen, topluma katkısını kurumsal bir çatı altında gerçekleştirmek ve yaşanılır bir geleceğin kurulmasına yardımcı olmak üzere 1999 yılında Tekfen Eğitim, Sağlık, Kültür, Sanat ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nı (Tekfen Vakfı) kurmuştur. Tekfen Vakfı, kurucu ortaklarından aldığı feyzle, daha iyi bugünler ve sürdürülebilir yarınlar için ülkenin en önemli ihtiyacı olan eğitim ve bir toplumun en önemli gelişmişlik göstergelerinden biri olan kültür sanat alanlarına önemli kaynak ayırmaktadır. Bugüne kadar sayısız projeyi hayata geçiren Tekfen Vakfı, 2004 yılından bu yana faaliyetlerini kamu yararına çalışan kurum statüsünde sürdürmektedir.
Türkiye'nin önemli kültür sanat kurumlarından biri olan Tekfen Filarmoni, ülkenin farklı yerlerinde verdiği konserlerle klasik müziğin geniş kitlelere ulaştırılmasına katkı sağlamaktadır.
Eğitim
Tekfen Vakfı başarılı, ama maddi desteğe ihtiyaç duyan öğrenciler ile Tekfen mensuplarının çocuklarının eğitimine destek olmak amacıyla lise ve üniversite (lisans) öğrencilerine karşılıksız eğitim bursu vermektedir. Bugüne kadar 3 binden fazla öğrencinin mezuniyetinde katkısı olan Vakıf, 2021-2022 eğitim yılında da 550 öğrenciye burs vermiş ve bir sonraki eğitim yılı için burs vereceği öğrencilerin sayısını 550’den 600’e çıkarmıştır.
Tekfen Vakfı’nın, Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda 5 yıllık ortaöğrenimleri boyunca tüm eğitim masraflarını üstlendiği 24 öğrenci yıl içerisinde mezun olmuştur. Daçka’ya verilen destek, yıl içerisinde burs havuzuna yapılan 2 milyon TL’lik bağış ile devam etmiştir. Vakıf, Galatasaray Lisesi’ne de okulun çeşitli ihtiyaçlarına yönelik olarak 15 milyon TL’lik destek sağlamış ve okulun asırlık “Arka Bahçe”sini, Tekfen Holding Kurucu Ortağı Ali Nihat Gökyiğit adına sürdürülebilirlik ilkelerine uygun şekilde yenilemiştir.
Vakıf, Müzik Bursu ile klasik müzik alanındaki genç yeteneklere dünyanın önemli müzik okullarında eğitim alma olanağı sağlamaktadır. Bu kapsamda 2022 yılında 5 öğrenciye burs verilmiştir. Bilim Akademisi Vakfı’nın Genç Bilim İnsanı Ödülleri, Boğaziçi Üniversitesi BAGEP Fonu ve Eğitim Reformu Girişimi’ne (ERG) verilen destekler de devam etmiştir.
Kültür Sanat
1992 yılında Karadeniz’i çevreleyen 11 ülke sanatçılarıyla oda orkestrası olarak kurulan, daha sonra Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz’i de içine alan 23 ülke müzisyenini bir araya getirerek senfonik boyuta ulaşan Tekfen Filarmoni, günümüzde Türkiye’nin kültür sanat yaşantısında önemli yere sahip bir sanat kurumudur. Orkestranın 30. yılında, klasik müzikte sürdürülebilirlik yaklaşımıyla “O da Tekfen” girişimi Boğaziçi Üniversitesi iş birliğinde hayata geçirilmiş ve Albert Long Hall Klasik Müzik Günleri, pandemi nedeniyle verilen iki yıllık aradan sonra oda müziği dinletileri ile yepyeni bir başlangıç yapmıştır.
Sağlık
Pandemi sürecinde devlet hastaneleriyle yakın çalışan Tekfen Vakfı, Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakülteleri ile iş birliğini 2022 yılında da sürdürmüştür. Bu kapsamda İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Kardiyolojik Onkoloji Birimi’ne taşınabilir Doppler Ekokardiyografi cihazı; Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Uygulamalar Simülasyon Merkezi’ne ise temel yaşam desteği, vital bulgu, defibrilatör gibi tıbbi ekipmanları artırılmış gerçeklik ortamında simüle eden donanımlar bağışlanmıştır.
Toplumsal Kalkınma
Tekfen Vakfı, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) ile 2014 yılında başlattığı iş birliği kapsamında bugüne kadar Soma’da 1.081 ve Mersin’de 1.051 olmak üzere, toplam 2.132 kadına mikrokredi tahsis ederek aile ekonomilerine destek olmuştur. Buna ek olarak Vakfın 2021 yılında TİSVA ve Toros Tarım ortaklığında hayata geçirdiği “Kadın Çiftçi Kredisi” projesi, özel olarak kadınların tarımdaki varlığını güçlendirmeyi hedeflemektedir. Krediden 2022 yılı sonuna kadar toplam 239 kadın çiftçi yararlanmıştır.
Kadın Çiftçi Kredisi
Sürdürülebilir bir toplum ve yerel kalkınma için kadının çalışma hayatına aktif katılımını bir gereklilik olarak kabul eden Toros Tarım, tarımda eğitimli ve bilinçli kadın nüfusunun artmasını destekleyerek kadının sosyal ve ekonomik açıdan güçlendirilmesini temel hedefleri arasında görmektedir. Toros Tarım, bu doğrultuda Tekfen Vakfı ve TİSVA ile güç birliği yaparak, tarımda çalışmak isteyen ancak kendi girişimini kuracak maddi imkânı olmayan kadın girişimcilerin iş sahibi olmalarını teşvik etmeyi ve mikro-kredi yoluyla kadın çiftçilere bir gelecek sunmayı amaçlayan “Kadın Çiftçi Kredisi” projesinde saha uygulama ortağı olarak yer almıştır.
Proje kapsamında Tekfen Vakfı tarafından ilk etapta pilot bölge olarak seçilen Ege Bölgesi’nde Manisa, Aydın, Nazilli, İzmir, Denizli ve Soma’da 80 kadına, 2022 yılında ise Antalya’ya genişleyerek toplamda 159 kadına, kendi tarım işletmelerini başlatmaları için toplam 1.952.500 TL’lik kredi desteği sağlanmıştır. Toros Tarım bu programda, değişimin kalıcı olması adına uygulamalı eğitimler ve yerinde danışmanlık hizmetinin ana sağlayıcısı olarak yer almaktadır.
Bugüne kadar Toros Tarım’ın Tarımsal Teknik ve Dijital Pazarlama ekibinden uzman ziraat mühendislerinin verdiği danışmanlık yoluyla 33 farklı üründe doğru tarım ve ürün yetiştirme uygulamaları hayata geçirilmiştir. Bu sayede daha kaliteli ürün ve verim artışı elde edilerek âtıl durumdaki araziler tarıma kazandırılmış ve destek alan paydaşların işlerini farklı yollarla ortalama %40 büyütmesi sağlanmıştır. Projenin birinci yılında yapılan sosyal etki analizi, her 1 TL’lik yatırımın 6,60TL değerinde sosyal fayda (SROI - Yatırımın Sosyal Getirisi) yarattığını göstermiştir.
Proje, tarımda bir sosyal inovasyon projesi niteliğiyle Sürdürülebilir İş Ödülleri 2022’nin “İş Birliği: STK-Kurum” kategorisinde tek finalist olarak ödüle layık görülmüştür. Proje ayrıca, Kasım 2022’de Mısır’da toplanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP27) “İklim Dayanıklılığı İçin Kadınların Güçlendirilmesi” panelinde örnek vaka olarak tanıtılmıştır.
Tekfen Holding
Kültür Sanat
Tekfen Holding, her yıl İstanbul Tiyatro Festivali’nde “Yüksek Katkıda Bulunan Gösteri Sponsoru” olarak yerli bir oyuna verdiği desteği, bu yıl da festivalin açılış oyununa verdiği destekle sürdürmüştür. Tekfen Holding ayrıca, 2022 yılında bir kez daha İstanbul Bienali’nin “Özel Proje Sponsorları” arasındaki yerini almıştır.
Tekfen İnşaat
Kültür Sanat
Tekfen İnşaat, Eskişehir yakınlarında, Anadolu tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Küllüoba’da yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarına iki adet konteyner hibe ederek destek vermiştir. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi tarafından yürütülen kazıya son olarak hibe edilen konteynerlerden biri arkeozooloji çalışmaları, diğeri ise antropolojik çalışmalar için kullanılacaktır.
Toros Tarım
Eğitim
Toros Tarım’ın Ceyhan Üretim Tesisi’nin bulunduğu bölgede hizmete açtığı Toros Tarım Anadolu Lisesi ile Toros Tarım İlkokulu’nun bakım, onarım ve genel ihtiyaçları, önceki yıllarda olduğu gibi 2022 yılında da şirket tarafından karşılanmıştır.
Kurulduğu günden bu yana sunduğu tarımsal girdilerle verimliliği artıran Toros Tarım, aynı zamanda çiftçi eğitimine verdiği destek ve doğru gübre kullanımı konusundaki bilinçlendirme çabalarıyla Türk çiftçisinin yanında yer almakta ve onun yaşam standartlarını yükseltmeyi amaçlamaktadır.
Yerel Kalkınma
Gübre sektörü, pandemiyle birlikte daha da öne çıkan sürdürülebilir gıda güvenliğinin sağlanmasında kritik öneme sahiptir. Bu sorumluluğun bilincinde olan Toros Tarım, gübre kullanımında verimliliği sağlayabilmeyi ve etkin tarım için eğitimli ve bilinçli çiftçi nüfusunun artmasını bir koşul olarak görmektedir. Kurulduğu günden bu yana doğru ve dengeli gübre uygulamaları, toprak, yaprak ve su analizleri gibi konularda çiftçilere hizmet vererek Türk tarımının gelişmesini, çiftçilerin iyi tarım uygulamaları konusunda bilinçlendirilmesini ve dolayısıyla verimlilik ve refah seviyelerinin artmasını hedefleyen Toros Tarım, bu amaçla 2018 yılında Toros Çiftçi Akademi (Gezici Eğitim Otobüsü) ve Tarımsal Teknik ve Dijital Pazarlama projelerini devreye almıştır.
Proje kapsamında, özel olarak tasarlanan gezici Toros Tarım Eğitim Otobüsü ile 2022 yılında 114 farklı nokta ziyaret edilerek, çiftçi ile bayilere doğru ve dengeli bitki besleme ve sürdürülebilir tarım teknikleri konusunda eğitim ve uygulama desteği verilmiştir.
Tarımsal Teknik ve Dijital Pazarlama ekibi de teknik donanımlı araçlarla Anadolu’nun her bölgesini köy köy gezerek çiftçilere yerinde destek vermektedir. 2022 yılında Türkiye genelinde 6.970 bayi ve 9.000 çiftçi görüşmesi, 227 tarımsal kurum ziyareti, 15 çiftçi toplantısı, 2 drone aktivitesi ve 105 lokasyonda Toros Tarım Eğitim Otobüsü ile eşgüdümlü etkinlik gerçekleştirilmiştir.
Toros Tarım’ın, teknolojik gelişmelerden çiftçilerin de yarar sağlaması amacıyla yaptığı öncü çalışmalardan bir diğeri de 2016 yılında hizmete aldığı “Toros Çiftçi” uygulamasıdır. Toros Çiftçi uygulaması ile ilgili ayrıntılı bilgiye İnovasyon bölümünden ulaşabilirsiniz.
Toplumsal yatırımlarla ilgili ayrıntılı bilgiye 2022 Faaliyet Raporu’ndan ulaşabilirsiniz.